Peru’da 200’den fazla PKP savaşçısı ve kadrosunun katledilmesi, 19 Haziran 1986’da, dünyadaki ilk Marksist-Leninist-Maoist Halk Savaşı’nın altıncı yılında gerçekleşti. 19 Haziran şehitleri, cezaevlerine gönderildiklerinde bile Maoizm’in, Halk Savaşı’nın ve Komünizmin kızıl bayrağını asla indirmeyen komünistler ve proletaryanın savaşçıları olarak mücadelede yer aldılar. Tutsak düşmeyi Devrimci İyimserlikle karşıladılar ve hapishaneleri Halk Savaşı’nın bir başka cephesi yaparak Savaşın Parıldayan Siperlerine dönüştürdüler. Bu nedenle, şehit düşen yoldaşlarımız her yıl sınıfımız için örnek oluyor. Peru Komünist Partisi (PKP), 19 Haziran şehitlerini ve hayatlarını Dünya Proleter Devrimi’ni ilerletmek için feda eden diğer tüm devrim ve komünizm şehitlerini anmak için 19 Haziran’ı Kahramanlık Günü ilan etti.
Bu katliamdan 35 yıl sonra, Dünya Proleter Devrimi, emperyalizmin, revizyonizmin ve gericiliğin sürekli zayıflayan Genel Karşı-Devrimci Saldırısı (GKDS) ile yeni zirvelere ilerliyor. Bu GKDS, ancak Komünizme kadar Dünya Halk Savaşında birleşecek yeni büyük Halk Savaşları dalgasının başlatılmasıyla yenilgiye uğratılacaktır. Bu gelişmenin ekseni, Hindistan, Peru, Türkiye ve Filipinler’de devam eden ve bu saldırılara karşı her gün mücadele etmek ve direnmek için seferber olan dört Halk Savaşıdır. Bu devrimler, günümüzdeki gelişme aşamalarına ancak, yakın zamanda Türkiye’de Rosa ve Nubar yoldaşlar gibi sayısız yoldaşın fedakarlığıyla ulaşabilmiştir. Devam eden dört Halk Savaşından üç büyük önderin (Başkan Gonzalo, Yoldaş Mazumdar ve Kaypakkaya) devrimci kitleleri gerici devletlere karşı harekete geçirirken öldürüldüğünü veya hapsedildiğini belirtmek yeterlidir. Özellikle, Peru’daki bürokratik patron-ağa devleti tarafından 29 yıldır mutlak ve daimi tecrit altında tutulan Başkan Gonzalo’nun devam eden tutukluluğunun altını çizmek istiyoruz.
Bu dört Halk Savaşının dışında, kitleler Komünist Partilerini oluşturmak veya yeniden kurmak için toplanıyorlar. Bu hareketler arasında da, Dünya Proleter Devrimi’nin bir parçası ve onun hizmetinde, ülkelerindeki devrimler için her şeyini vermiş olanları öne çıkarabiliriz. Özellikle, Meksika’da Dr. Ernesto Sernas García’yı vurgulamak istiyoruz. Dr. Sernas, üç yıl önce kaçırılan ve Yeni Demokrasi mücadelesinde Halka hizmet ettiği için Gerici Meksika Devleti tarafından tecritte tutulan devrimci bir avukattır. Kaybolduğundan beri dünyanın dört bir yanındaki devrimciler Dr. Sernas’ın halka canlı olarak iade edilmesini talep ediyor.
Kanada’da proletarya, baş-revizyonist Tim Buck’ın Komünist hareketi tasfiye etmek için on yılı aşkın bir süredir verdiği mücadelenin ardından, Öncü Partisinden mahrum bırakıldı. Bugün, oluşum halindeki komünistler, Kanada Komünist Partisi (KKP) içinde var olmuş olduğu ölçüde Kızıl Çizgiyi belirlemek, yeniden kurmak ve geliştirmek ve bu temelde Parti inşasından alınan dersleri değerlendirmek ve özümsemek için mücadele ediyor. Bu mücadele, Kanada’daki tasfiyeciliğin tüm fraksiyonlarına karşı yoğun sınıf mücadelesi ve esas olarak oluşum halindeki komünistler arasındaki iki çizgi mücadelesi tarafından yönlendiriliyor. Bu mücadeleye katkı olarak, proletaryanın iki kahramanının hayatlarını vurgulamak istiyoruz: Yoldaş Mewa Singh ve Yoldaş Norman Bethune.
Yoldaş Mewa Singh, Kuzey Amerika’nın batı kıyısına dayanan, ancak silahlı mücadele yoluyla ulusal kurtuluşa adanmış küresel bir Parti ağına sahip, Kanada Hint ulusal azınlığının bir Partisi olan Ghadar Partisi’nin bir kadrosuydu. Ghadar Partisi 1948’de kendini feshetti ve üyelerini Komünist Partiye yönlendirdi. Ghadar Partisi’nin Vancouver şubesinin bir kadrosu olan Yoldaş Mewa Singh, emperyalist ajan W.C. Hopkinson’a yönelik bir cezalandırma eylemini gerçekleştirdi. Yoldaş Mewa Singh, Hindistan’ın Bağımsızlığına düşman olan bu emperyalist ajanı 21 Ekim 1914’te cezalandırdı. Yoldaş Mewa Singh, eylemleri nedeniyle Gerici Kanada Devleti tarafından New Westminister’da katledildi. Yoldaş Mewa Singh, Kanada’daki Hint ulusal azınlığının proletaryası için bir örnek olmaya devam ediyor ve onun devrime özverili bağlılığı, oluşum halindeki tüm Komünistler için parlayan bir ışık.
Yoldaş Norman Bethune, Dünya Proleter Devrimi’nin en tanınmış şehitleri arasındadır ve Proleter Enternasyonalizmin somut örneklerinden biri olarak bilinir. Yoldaş Bethune, 1943’te İşçi Partisi’ne tasfiye edilmeden önce Kanada Komünist Partisi’nin bir cerrahı ve kadrosuydu. 1936’da, Franco’nun Falangist güçleri Demokratik İspanyol Halk hükümetini devirmeye ve İspanya’ya faşizm yerleştirmeye çalıştığında, Yoldaş Bethune, Komünist Enternasyonal tarafından düzenlenen Uluslararası Tugaylara katıldı. 1938’de Yoldaş Bethune, Çin’de devam eden devrime yardım etmek için bir cerrah olarak mücadeleye katıldı; bu kez, 1939’da kan zehirlenmesinden ölümüne kadar Yeni Demokratik Devrim’de kitlelere hizmet ederek devrim ve komünizm mücadelesinde parlayan bir yıldız oldu.
Dünya halkları, tüm bu şehit ve devrimci savaş tutsaklarının hayatlarını onurlandırmak için 19 Haziran’ı anıyor. Emperyalizm ufalanırken, daha da gerici bir hal alarak saldırıya geçiyor. Kızıl sanatçı yoldaş Pablo Hasél’in İspanyol monarşisini ve polisini kınadığı için yakın zamanda tutuklanması ve Yoldaş Georges Abdallah’ın devam eden tutsaklığı bu gerçeğin bir kanıtıdır. Kanada’daki oluşum halindeki komünistler, sınıf mücadelesini derinleştirerek ve Marksizm-Leninizm-Maoizm-Gonzalo Düşüncesinin yol gösterdiği Askerileştirilmiş bir Komünist Partinin yeniden oluşturulmasına yönelik iki çizgili mücadeleyi derinleştirerek bu şehitleri onurlandırıyor.
Yaşasın Kahramanlık Günü!
Başkan Gonzalo’nun hayatını ve katkılarını savunun!
Mewa Singh, mücadelede yaşıyor!
Norman Bethune, mücadelede yaşıyor!
Kanada Komünist İşçi Cephesi
Kaynak:communistworkers.wordpress.com