ALİ GEÇGEL
Lenin ilkesiz birlik önerenlere; (….) “iki kişi kalmak yeğdir- ve bu devrimci proleteryanın yanında kalmak demektir” derken, böylesi ilkesiz birlik çığırtkanlığı yapan goy goy culara da; “yalpalayanlara yardım etmek isteyen kendisi yalpalamayı bırakmakla işe başlamalıdır”. der. ( C.10. Sf.27)
Bizim tasfiyeci revizyonistlerle aramızdaki fark ise öyle goy goy cuların sandığı gibi “yalpalama”dan da çok çok öte, çok derin uçurumlardan meydana gelmiştir. Ayrılığımızın nedenini araştırma zahmetine katılmayanlar, birliğimiz hakkında “kuru nutuk”, ajitasyonla , “klancı kanbağı” mantığı ile birliği savunamazlar: böylesi bir birlik, burjuvalarla komünistlerin birliği olurki, bunun adı sınıf işbirliği, terim olarak söyleyecek olursak oportünizm dir!…. Uzağa gitmeye hiç gerek yok; işte Lenin, işte 3. Kongreci tasfiyeciler: “Sadece, sınıf mücadelesinin kabulünü, proleterya diktatörlüğünün kabulüne kadar genişleten kişi Marksistir. Marksistin sıradan küçük( ve de büyük) burjuvadan en derin farkı bundan ibarettir. Marksizmi gerçekten anlamanın ve KABUL ETMENİN DENEKTAŞI BU OLMAK ZORUNDADIR” ( Lenin. C. 7. Sf. 44. abç. İnter yy.) Peki 3. kongreciler Marksist mi ?… Revizyonizm le karşı – devrimin farkı; karşı-devrim Marksizmi direk inkar ederken, Revizyonizm, Marksizmi direk inkar etmez. Marksizmin canlı özünü boşaltan süne zararlısı gibidir. Özü boşaltıp kabuğunu bırakır. Yada yenilik adına, restora ediyormuş gibi görünerek, Marksizmin yerine kendi sınıf işbirlikçi görüşünü kor. İşte Marksizm-Leninizm’e sırtını dönen revizyonistlerde, II. Enternasyonalın öportünist önderleri Kautsky ve Vandervelde’ye yüzlerini dönerek, proleterya diktatörlüğünün yerine “proletarya ve emekçilerin demokrasisini korlar.” (3.kongre.bürokrasi ve ordu başlığı. Sf119)
Konumuz birlik olduğu için bu ayrılıklara değinip geçmek zorundayız. Şimdilik bir örnek daha vermekle yetineceğim. Bu iki örnek dahi, tasfiyeci revizyonistlerle aramızdaki ucurumun ne kadar derin olduğunu göstermeye yeterlidir: Kapitalist emperyalist sistemin bu günki durumu inceleğinde Marks, Engels, Lenin , Stalin ve Mao yoldaşların ortaya koydukları tezlerin bir bölümü geçerliliğini korurken( revizyonizmin kurnazlığına dikkat- sadece bir bölümü doğru denmiyor!!! -bn-) bir bölümünün, bu yoldaşların ifade ettiklerinin aksine gelişmeler gösterdiği( yani yanlış- bn-) bir bölümünün ise, bu yoldaşların göremediği( yine yanlış – bn-) günümüz koşullarında(…..) ( 3.kongre – kapitalist emperyalist sistemde yaşanan gelişmeler başlığı- sf.18) Diyalektiğin, zıtların birliği ve mücadelesi olduğunu bilen her devrimcinin, her şeyin içinde iki zıt kutup olduğunu, basitçe, o şeye niteliğini veren şeyin esas yanı olduğunuda bilir. Marks, Engels, Lenin, Stalin ve Mao’nun esas yanı yanlış sadece ” bir bölümü geçerli” diğer iki bölümü geçersizse, marksizme damga vuran esas yan, bu gün geçersizdir!
İşte tasfiyeci revizyonistlerin bulmacalaştırmaya çalıştıkları çıplak gerçek budur. Şimdi yeniden soralım, Marksizmin denek taşı proleterya diktatörlüğünü savunmayanlar ve Marksizmin sadece ” bir bölümünü geçerli ” görüp diğer iki bölümünü ” yanlış bulanlar” marksist olurmu?.. oysa Lenin: ” birleşme ideolojik temelinden ayrılamaz, zaten ideolojik yakınlaşma temelinde oluşur.( C. 4. Sf.51) diyor. Peki bu goy goy cu birlikçilere soralım 4. Kongreyle ; ” 3. Kongreyi onaylıyoruz ” diyen bu tasfiyeci revizyonistlerde değişen nedir?…
“Komünistleri birliği Büyük bir davadır”
Komünistlerin birliği büyük bir davadır, çürüme ve dağılmaya gerekçe yapılmayacak kadar büyük bir dava! Komünizmin genel ilkelerini dahi savunulmayanlarla ” birlik” revizyonizme kapıyı aralamaktan başka bir şey değildir. Oportünizm, komünistlerin bir parçası değildir!
Marksistlerin birliği , marksistlerin sorunudur, “üç ağaçlı ormanda yolunu kaybedenler” oportünizme karşı ideolojik mücadele verip, “ayrılık yanlarını kalın bir çizgiyle” belirleyeceklerine, sınıf işbirliği siyasetiyle , at hırsızları gibi “birlik” tranpaları yapıyorlar. Lenin’se bu küçük hesapçı kunazlar gibi, bu büyük davayı, küçük hesaplara kurban etmiyor: “Birlik büyük bir davadır ve büyük bir slogandır! Ama işçi davasının gereksinmesi, Marksistlerin Marksizm karşıtlarıyla ve bozucuları ile birlik değil MARKSİSTLER ARASINDA BİRLİKTİR.( İşçi sınıfı partisi üzerine. Sf.319. abç. Sol yy) Birlik ne erdemlilikle, nede duygusallıkla oluşur. Birliği oluşturan komünist ilkelerdir. Bu ilkeler oportünizme karşı birliktir, tasfiyeciliğe karşı birliktir. Kendini marksist görmeyen, tasfiyecileri destekleyen, ilkesiz unsurlara karşı mücadele etmek, birliğin olmazsa olmazıdır. Bugün kü görev; ayrılık noktalarımızı anlatıp, bu ayrılık ilkelerini maddi güce çevirmek için seferberlik ilan ederek, yoldaşlarımızın bilincini niteliksel seviyeye çıkartmaktır.
Bugün kü görev önder yoldaşın dediği gibi; “saflarımızda canlı tartışma yaratmalı, sürekli bir şekilde yanlışlar atılmalı doğrular benimsenmeli tecrübe alış verişi yapılmalıdır” (sf.17) Bugün ki birlik yoldaş KAYPAKKAYA’nın dediği gibi: “Revizyonist klikle bütün bağları bıçakla keser gibi kesip atmak(……) ONLARA KARŞI CEPHEDEN MÜCADELE ” ETMEKTİR!!! Çünkü “burjuva önderliği eleştiri ve ikna yoluyla düzetmek imkansızdır(…..) ( ibrahim KAYPAKKAYA. SY. Sf.237.282.280.)
Son yerine ; “saflarda reformistler, menşevikler varsa proleter devrimde zafer kazanılamaz, devrim savunulamaz. Bu ilke olarak açıktır.”( Lenin. C. 10. Sf. 283)
Yorumlar kapalı.