Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), 100 gündür haber alınamayan Süleyman Ahmet’in yaşamından sorumlu tuttuğu KDP’ye bu uygulamalardan vazgeçme, Ahmet’i serbest bırakma çağrısında bulundu.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), ailesini ziyaret etmek amacıyla gittiği Halep kentinden 25 Ekim’de Güney Kürdistan’a dönerken Pêşxabûr (Sêmalka) Sınır Kapısı’nda KDP’ye bağlı birimler tarafından alıkonulan Rojnews’in Arapça editörü Süleyman Ahmet için yazılı açıklama yaptı.
100 gün oldu!
Alıkonulmasından bu güne aradan geçen zamanda Süleyman Ahmet’e dair kaygıların giderek arttığına dikkat çekilen açıklamada, “Tam 100 gün oldu… Gazeteci Süleyman Ahmet’ten 100 gündür haber alınamıyor. Tam 100 gündür Süleyman Ahmet büyük bir zulüm altında. Aradan geçen bu süreye rağmen KDP ve Kürdistan Bölgesi yönetimi sessizliğini sürdürüyor. Süleyman Ahmet nerede, durumu nasıl, hayatı tehlike altında mı soruları da yanıtsız bırakılıyor. Yaşanan belirsizlik karşısında ailesi ve yoldaşlarının kaygıları da giderek artıyor” denildi.
‘KDP suç işliyor’
Ahmet’in akıbeti hakkında bir an önce açıklama yapılmasını isteyen DFG’nin açıklamasında, “Ahmet’in hukuksuz bir şekilde alıkonulmuş ve gözaltında olduğu kabul edilmiyordu. Ancak avukatlarının girişimleri sonucu mahkemenin verdiği kararla gözaltında olduğu kabul edilmek zorunda kaldılar. Tüm bunlara rağmen aile, avukat ve basın kurumlarının tüm çağrı ve girişimlerine rağmen KDP, Ahmet hakkında kamuoyuna sağlıklı bir bilgi vermemektedir. Çok açık bir şekilde ifade etmek istiyoruz ki KDP ve Federal Kürdistan Bölge yönetimi bu tutumu ile suç işlemektedir. Suçlu olduğu için de yaşananları görmezlikten, duymazlıktan geliyor. Oysaki tüm kamuoyu Süleyman Ahmet’in akıbeti hakkında bir an önce bir açıklama yapılmasını bekliyor” ifadeleri yer aldı.
Sadece otoriter ve üçüncü dünya ülkelerinde bu ve benzeri durumlar yaşandığının altı çizilen açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “KDP ve Federal Kürdistan Bölge yönetimi bu tutumuyla üçüncü dünya ülkelerini de geride bırakarak, insani değerleri ayaklar altına almaktadır. Bu yaklaşım kirli ve tehlikeli bir politikanın ürünüdür. Bu yöntemle basın özgürlüğü ortadan kaldırılmaktadır. Bizler bu coğrafyanın gazetecileri olarak böylesi hukuksuz ve faşist yöntemleri asla kabul etmediğimizi belirtmek isteriz. Ahmet’in yaşamına ilişkin kaygılarımız artmaktadır ve biran önce kendisinden haber almak istiyoruz. KDP’yi bu uygulamalarından vazgeçmeye, Süleyman Ahmet’i serbest bırakmaya çağırıyoruz. Ayrıca, başta uluslararası basın meslek örgütleri olmak üzere tüm kamuoyuna Ahmet’e yaşatılanlar karşısında sessiz kalmamaları ve özgürlüğünü talep etmeleri çağrısında bulunuyoruz. Şunun da altını çizmek istiyoruz; hiçbir güç gazetecileri susturamayacaktır!”