1. Haberler
  2. ELEŞTİRİ
  3. SEÇİM 2023: YA DA DEVRİMCİ HAREKETİN BİR BÖLÜMÜNÜN İŞBİRLİKÇİ LİBERALLERLE “ORTAKLIĞI”!

SEÇİM 2023: YA DA DEVRİMCİ HAREKETİN BİR BÖLÜMÜNÜN İŞBİRLİKÇİ LİBERALLERLE “ORTAKLIĞI”!

featured
service

14 Mayıs’ta yapılacak seçimler, bir çok açıdan “özgün”, “farklı” yanlarıyla ele alınıp değerlendiriliyor. Bir çok anlam yüklenip, bugüne kadar bildiklerimizden, deneyimlediklerimizden ayrı bir yere yerleştirilerek, “sakın ha! Bu seçim o seçim değil” denilerek, bildiklerimiz, öğrendiklerimiz bu seçim de “rafa kaldırılsın” isteniyor.

Zira parlemantoyu noter haline getiren geçmişin MGK’sı ile, aynı şeyi Tek Adam olarak yapan, biçimde farklı, özde aynı iki sınıfı diktatörlüğü arasında kitleler seçim yapmaya zorlanıyor. Bu tercihe kerhen ve direkt mührü basan devrimci politik öznelerin, bunu red edip “boykot” diyenleri “siyasetsiz” diye damgalamalarını bir tarafa bırakıyoruz, herkesin gözünün önünde cereyan eden seçim öncesi sürprizlere gelin kısaca bakalım diyoruz.

HDP Kılıçdaroğlu’nun Cumhur’a “başkan” olmasına oy vereceğini açıktan beyan ediyor. Daha da ötesi olası Millet İttifakı zaferi ertesinde kurulacak 6’lı masa hükümeti ve ona onay verecek emperyalist güç merkezleriyle kurulacak yeni bir çözüm platformu için, gedikli ve kaşarlanmış C.Candar ve H.Cemal gibi dönek liberal ünlüleri seçilmeleri kesin yerlerden ilk sıralardan aday gösteriyor.

Demirtaş, “Halkımıza sözümüz olsun, çatışmadan beslenen Erdoğan rejimi sonrasında PKK’nin Türkiye’de tümüyle silah bırakması için elimizden geleni yapacağız ve mutlaka başaracağız.” beyanında bulunup, Kılıçdaroğlu da “çözüm” odaklı iyimser demeçler veriyor.

Buradan bakıldığında adı geçen politik özneler açısından hiçbir problem yok. Her şey olması gerektiği mecrada cereyan ediyor. Millet İttifakı kazanacaksa, Erdoğan’ın üstünü çizen emperyalist merkezlerden onay alması gerekecek, HDP de bu ittifakın adayı Kılıçdaroğlu’na destek verecekse, bunun seçimden sonra yeni bir “çözüm” sürecinin şartına bağlı olduğunu tahmin etmek için politik bir uzman olmaya gerek de yok.

Bu denklemin olası yeni “barış elçileri” olarak seçim sathına sürülen Çandar ve Cemal için utangaçca da olsa ESP itirazda bulunup bir açıklama yaptı. “Rıza gösteremeyiz” dedi.

Boykot’u “siyasetsizlik” olarak “teşhir” eden, tepesini mesken eyledikleri SMF’de kümelenen tasfiyeci yeni siyaset dehaları ise, “fırça” yedikleri Yeni Özgür Politika yazarına verdikleri cevapla bir “gaz” çıkartıp, rahatlamaya çalıştılar sadece. Doğrudan HDP ve yönetimiyle, ESP tarzı bir itirazı kurumsal bir açıklama ile devrimci kamuoyuyla paylaşma cihetine gitmediler.Gidemezler de. Zira, bir akıl tutulmasıyla “bağlandıkları” taktik(!) siyasetin “getiri’sine halel gelmesin istiyorlar. Herkesten önce yaptıkları itifak güzellemesi ve bu bağlamda akılarını “kiraya” vererek uzun zamandır girdikleri “politik ticaretleri” zarar görebilir. Bu nedenle olsa gerek HDP’den aday gösterilen iki liberal, dünün işbirlikçi döneğine en ufak itiraz eden bir açıklama da bulunmadılar. Tarih bunu kaydetti. Günü gelince ideolojik, muhakeme de mutlaka hatırlatılacaktır sahiplerine.

Dolayısyla halen devrimci zeminde kalmaya devam ettiklerini kendimizi zorlayarak düşündüğümüz, HDP’nin bu ” radikal devrimci” ittifak güçleri, seçimden sonra kurulacak grup toplantılarında C.Candar’la, H.Cemal ile aynı sıralarda “yoldaşca” yanyana oturacaklar. Hayırlı Olsun(!)

Şunun altını çizelim. Bizim biri 75 (C.Çandar), digeri 79 (H.Cemal) yaşındaki eski dönek, yeni liberal her dönemin faşist devlet iktidarına hizmet etmiş iki yaşlı insanla, en ufak kişisel bir sorunumuz yok. Olamaz da. Bizim sorunumuz onların ideolojik politik rol modeli olan işbirlikçi liberal tutumlarıyla ilgilidir. Bu tutumlarını deşifre etmek, sınıf mücadelesinin verili koşullarında bunun karşı devrim lehine çıkartacağı olası sonuçlarından kitleleri haberdar etmek, devrimci sorumluluğumuzun gereğidir. Birileri reformist çözümlerin kabulu için, liberal döneklerin eliyle inkarcı, şöven Türk Devleti’ne kabul duası açabilir. Biz el açmak, ya da buna sessiz utangaç, günü birlik pragmatist çıkarlarımız için onay vermek zorunda değiliz.

Vermek isteyen verebilir. Tarih bir tas çorba parasına proletaryanın tarihi savaşını ve onun mutlak zaferini satarak yola çıkan revizyonist ihanetin dersleriyle doludur. Öğrenmesini bilene, Lenin yoldaş’ın dediği gibi, “Yenilgi yılları iyi bir okuldur”.

Öyleyse net ve berrak Kaypakkayacı bilincimizle, kadim bir sorun olan “Kürt Ulusal Sorunu”nun, bu sorunun nedeni olan inkarcı, ilhakçı faşist Türk Devleti ile en kötü çözümüne razı olup, Kürt Hareketi tarafından “diyalog ve çözüm elçileri” olarak kabul gören, parlatılıp “misyon” yüklenilen, C.Çandar ve H.Cemal’e yüksek sesle itiraz edeceğiz. Utanç, bir “koltuk” için 5.sıraya razı olup, itiraz etmeleri gereken gelişmeler karşısında dut yemiş bülbüle dönüp, sadece kendilerini “ikna” ettikleri yazdıkları şahane(!) yazılarını sadece kendileri okuduğu sayfalarda, desteksiz naralar atan tasfiyecilerin olsun.

Bu iki liberal döneğin güncel politik ve ideolojik yüklendikleri misyona itiraz etmeyip, seçilmeleri durumunda bunlarla aynı meclis grup sıralarında oturmaya hevesli “politik dehalar”ın, uzun zamandır bir koltuk altında iki karpuz taşıma cinliği de, aklımızla dalga geçerek yola devam etme uyanıklıkları da böylece SO-BE lenmiş oluyor.

Bilindiği gibi, legal, sistem içi zeminde “sol”da durup muhalefet etmenin bilinen en eski adresi Kürt Hareketi’nin ana gövdesini oluşturduğu partilerdi. Stratejik olarak devletle masaya oturup, Kürt sorununu anayasal çerçevede çözmeyi temel strateji olarak kabul ettiklerini deklare ettikleri günden bu yana, bu deklarasyonlarına uygun davrandılar. “Devrim olmadan asla”, “ille de sosyalizm” demeden, Kürt Sorunu’nun çözümünü bunlara bağlamadan, “kim çözeriz diyorsa bakarız” dediler. Bu bağlamda Kürt Hareketi’ni ezelden beri bildiğimiz UKKTH ilkesi temelinde dostça eleştirip uyarır, sesimizin cıktığı her yerde sorun özgülünde doğruları dile getirir, Kürt Hareketi’ni eleştiri sınırlarını aşan kaba sekter bir tutumla karşımıza almayız.

Özcesi sorun, dün bildiğini bugün unutan, teoride “dogruyu” söyleyip, her pratik gelişmenin sınavında şaşarak sınıfta kalan, devrimci hareketin saflarından ayrılarak yönünü reformizme dönen tasfiyeciliğin kendisinedir. Küçük politik başarıların “büyük” gölgesinde gizledikleri tasfiyeci yönelimleri, Çandar ve Cemal’le oturacakları grup sıralarında daha da gürbüzleşerek, bugün aklı bulanık olduğu için halen kendilerine inanan, tabanın netleşmesini de hızlandıracaklarından emin olabilirler.

Demirtaş’ın “PKK ye tümüyle silah bıraktırma” sözünü yüksek sesle dillendirdiği bir süreçte, C.Çandar ve H. Cemal gibi gedikli liberal devlet yağdanlıklarının sürecin pasını almak için görevlendirilmelerinden daha doğal ne olabilir? Doğal olmayan, Kaypakkayacılığı kimselere bırakmayıp, devrimci geçmişin tüm dallarını bir bir budayıp, bu Nuh Tufanı seçim günlerinde “boykot siyasetsizliktir” deyip, yüksek(!) siyaset yaparak liberal döneklerle aynı meclis grup sıralarında oturacak olan tasfiyeciliğin sefil halidir.

Dün, Kaypakkaya yoldaş’ın kesin ve keskin MLM bir bilinçle mahkum edip, gerçek yüzlerini teşhir ederek, sadece iktidar mücadelesine odaklı olarak, devrim rotasına soktuğu Komünist Partisi, bugün kendi saflarında adeta post reformist, oportünist, revizyonist tasfiyeci ideolojik kurtçukların kemirgenliğiyle kuşatılmış durumda. Deyim yerindeyse BPKD’nin o muazzam öğretisiyle “yeni burjuvazi” içimizde, saflarımızda, tepemizde bulunuyor. Uzakta aramaya hiç gerek yok.

Öyleyse, bugünki koşullarda, ideolojik alanda mızrağın sivri ucunu yönelteceğimiz temel hedef, her türden tasfiyeci kuşatmanın kendisidir. Tarihimizden aldığımız güçle içimiz çok ferah bir şekilde diyoruz ki, 24 Nisan Güneşi’ni hiç bir tasfiyeci kara bulutlar karartamayacak. İktidar Namlunun Ucundadır diyen yüzyıllık tecrübeyle, halkların kurtuluş mücadelesi yolunda Kaypakkayacı adımlarla yürümeye devam edeceğiz.

SEÇİM 2023: YA DA DEVRİMCİ HAREKETİN BİR BÖLÜMÜNÜN İŞBİRLİKÇİ LİBERALLERLE “ORTAKLIĞI”!
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Devrimci Demokrasi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin