MKP MK-SB: Gonzalo’nun Emaneti, Proletaryanın Kızıl Sancağı Peru’da ve Dünya’da Dalgalanmaya Devam Edecek!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Haber Merkezi: Maoist Komünist Partisi/Merkez Komite Siyasi Büro (MKP MK-SB) 29 yıllık ağır tecrit altında tutulan ve 11 Ekim günü faşist Peru devleti tarafından, hastalığı ilerlemesi ve tedavisinin engellenmesi suretiyle katledilen PKP lideri komünist önder Başkan Gonzalo’yu yaptığı yazılı açıklama ile andı.

Gazetemize e-posta ile ulaşan Maoist Komünist Partisi MK-SB imzalı açıklamada şu ifadelere yer verildi.

“Emperyalist-kapitalizmin üretim anarşisinin doğal sonucu olan sömürü, işgal, haksız savaşlar, doğa katliamları gibi kendini sürekli yenileyen politik manevraları, dünya proletaryasının çelik duvarına çarparak dönem dönem hızını kaybetmiştir.

Proletaryanın kesin zaferinin yolunu döşeyen mücadele azmi, emperyalizmin çeşitli siyasi-politik saldırılarıyla boşa çıkarılmaya ve ezilmeye çalışılmıştır. Dünyanın bir çok merkezinde Marksizm, Leninizm, Maoizm bilimiyle donanan komünist partileri, işçi sınıfı, emekçi köylülük ve ezilen tüm kesimlere, sınırsız, savaşsız, sömürüsüz bir dünyanın mümkün olduğunu kan-can bedeli verdiği mücadeleleriyle kanıtladı.

Çağımızın proleter devrimler çağı olduğunun altını kalın çizgiyle çizen, proletaryanın komünist önderi Lenin “Sınıfların karşılıklı ilişkisini açığa çıkarmak devrimci partinin baş görevidir” derken, çağın görevlerinin yerine getirilmesi görevinin komünist partilerin omuzlarında olduğunu belirtiyordu. Çin’de başkan Mao önderliğinde zafere ulaşan Halk Savaşı ve Büyük Proleter Kültür Devrimi, dünya komünist hareketlerinin kendi ülke özgülünde canlanmasına, komünist önderlerin yetkinleşme ve açığa çıkarmasında son derece büyük bir öneme sahiptir.

Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da, Maoist partinin kurucu ve kuramcısı komünist önderimiz İbrahim Kaypakkaya; “ Hareketimiz Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin ürünüdür” derken atıfta bulunduğu çıkışın ve çağın görevlerinin partimizin omuzlarında olduğunu belirtiyordu. Ve katledildiğinde MLM biliminin yol göstericiliğiyle, Türkiye ve K. Kürdistan’da proletaryanın ve ezilen, sömürülen halk kesimlerinin kurtuluşunun Halk Savaşının zaferiyle mutlak olacağını, partisinin omuzlarında böyle bir yükün olduğunun altını çiziyordu.

Marksizm, Leninizm, Maoizm güneşi, Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da, Hindistan, Nepal, Filipinler ve Peru’da proletaryanın elinde emperyalizmin buz dağlarını eritti. Dünyanın birçok parçasında, yarı-feodal, yarı-sömürge ülkelerin emperyalizmin yeminli uşağı faşist devlet aygıtlarının halk düşmanı politikalarına karşı, proletaryanın öncülüğünde Halk Savaşlarını zafere hazırlayan Maoist Komünist partiler ağır bedeller ödeyerek canlı varlıklarını korudu, koruyorlar.
Peru’da proletarya ve yoksul halk katmanlarının, sömürü, zulüm ve emperyalist haydutluğa karşı baş kaldırması, Marksist, Leninist, Maoist komünist partisinin doğuşunun da sancılarını ortaya koydu. Peru Komünist Partisi tüm bu çığlıkların ortasında Marksizm ideolojisini kuşanarak tarih sahnesinde yerini aldı.

PKP MLM bir parti ve onun kurucusu ve kuramcısı Başkan Gonzalo’nun, ‚‘‘MLM illede Maoizm‘‘ ısrarı ve Halk Savaşını özgün koşullara uygulayarak yol alması, başta ABD emperyalizmi olmak üzere uşak Peru devletini derinden sarstı. Kısa sürede halkın içerisinde kök salan Peru Komünist Partisi, proletarya öncülüğünde devrimin ayak sesleriyle başkent Lima’dan Washington’u sallar duruma geldi.
Başkan Gonzalo’nun stratejik hamleleri ve sürekliliğini sağladığı Maoist Halk Savaşını geliştirme
çabaları meyvelerini vermeye başladığında, düşmanın saldırı ve çemberi daraltma hamleleride hız
kazandı.

Başkan Gonzalo, PKP’ye önderlik ederken, aynı zamanda Latin Amerika ve Dünya halklarına da gerçek
kurtuluşun yolunu gösteriyordu. O, MLM bilimini Peru şartlarında ustaca uygulamanın yanısıra
UKH’nin Mao’nun klasik olarak tarihsel ve güncel gerçekliğinin bilince çıkarılmasını sağlayan sentezi
ile Proletarya Biliminin 3. Ve yüksek aşamasında olduğumuzu, ortaya koydu. UKH de mücadelesini
verdi ve kabul ettirdi. Başkan Gonzalo’yu UKH’de ki herhangi bir komünist önderden farklı kılan bu
gerçekliktir. Başkan Gonzalo’nun çalışmaları incelenmeli ve kavranmalıdır. O teorik-politik önderliğini
yaptığı komünist partisi ile, 1980’den tutsak düştüğü 12 Eylül 1992’ye kadar Peru proletaryası ve
halkını Halk Savaşının birer öznesi haline getirdi. Ancak bununla kalmadı. Halk savaşının evrensel
boyutlarına ilişkin kavrayışıyla Proletaryanın, Proleter dünya devrimi yolunda güçlü bir askeri
stratejiye sahip olduğunu netleştirmiştir. Başkan Gonzalo’nun tarihte ki misyonu,MLM’ler tarafından
bu katkılarıyla ele alınacak ve yerli yerine konulacaktır.

O’nun kıvrak zekası ve Maoist stratejik hamleleri, Peru faşist devleti ve emperyalist haydutların baş
düşmanı olmasınında “normal” şartlarını yarattı. Düşmanın saldırıları ve daralan çember onlar adına
sonuç verdi ve 12 Eylül 1992’de Başkan Gonzalo ile birçok yoldaşı tutsak düştü. Düşmanları, 28
Eylül’de Başkan Gonzalo’yu bir kafes içinde dünya basınının önüne çıkararak teşhir etmeye,
aşağılamaya, bu görüntüler ile dünya proletaryası ve halklarını korkunun duvarlarına hapsetmeyi
umut etti.

O ise demir parmaklıklı “kafes’ten sıkılı yumruğunu dünya proletaryası ve ezilen, sönürülen halklar ve
uluslar adına emperyalist haydutların suratında patlatıyor, ideolojisinden aldığı güçle haykırıyordu;
Yaşasın Marksizm, Leninizm, Maoizm, Yaşasın Halk Savaşının Zaferi! Düşmanın itibarsızlaştırma,
demagoji ve manipülasyonlarla yaratmak istediği sisli hava PKP ve onun önderliğinde sürdürülen Halk
Savaşı ile yerle bir ediliyordu.

Callao Deniz üssünde önce idam sonra ağırlaştırılmış müebbet hapisle tutulan Abimael Guzman
Reynoso, Başkan Gonzalo, PKP‘nin önderi ve UKH‘ nin önderlerinden biri olarak son nefesine kadar
MLM biliminin savunucusu oldu. Gonzalo yoldaşın 20 Temmuz’da hastaneye kaldırılması ve sağlık
durumuyla ilgili somut bilgilerin faşist Peru devleti tarafından paylaşılmaması, yaşamıyla ilgili ciddi
endişeleride beraberinde getirdi. Dünyanın birçok ülkesinden Maoist yoldaşları, Başkan Gonzalo’nun
sağlığı ve yaşamını savunmak adına kampanyalar düzenleyerek birçok ülkede eylemliliklere imza
attılar.

Komünist önder 29 yıllık ağır tecrit koşulları altında emperyalizme ve onun yerli uşağı faşist Peru
devletine korku salmaya devam etti. 11 Eylül’de Gonzalo’nun hayatını kaybettiği açıklandı. Peru
devleti tarafından katledilen Gonzalo yoldaş, her türden saldırıya rağmen Halk Savaşı çizgisi ile, Peru
proletaryası başta olmak üzere dünya proletaryası ve ezilen halklar uğruna adanmış bir komünist
savaşçı, baş eğmez bir lider olarak tarihe adını yazdırdı.

O, dünya proletaryasının elinde silah, bilincinde sönmeyen meşale olmaya devam edecek. Başta
Türkiye ve Kuzey Kürdistan’dan Maoist güçleri ve halkını, uluslararası komünist-devrimci güçleri
Başkan Gonzalo’nun komünist anısını sahiplenmeye ve düzenlenecek anma etkinliklerine güçlü
destek vermeye çağırıyoruz. Sınıf kinimizi bileyip, emperyalist güçler ve faşist Peru devletinden yoldaş
Gonzalo’nun katletmesinin hesabını sorma bilinciyle hareket ederek devrimci sorumluluklarımızı
yerine getirme görevimizi üstlenmeliyiz.

Komünist Önder Gonzalo Ölümsüzdür!
Yaşasın Halk Savaşının Zaferi!
Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!
Yaşasın Marksizm, Leninizm, Maoizm!”

Yorumlar kapalı.