Maden işçisi: “Sabah maden alanındaki çatlaklar raporlanmış ama bizim haberimiz yoktu”

IMG_1193

İliç Çöpler maden katliamının üzerinden geçen günlere rağmen, toprak altında kalan işçilere ulaşılamadı. Katliamın gelişinden “sorumlu” tutulan ve gözaltına alınan 8 yönetici, personel ise adliyeye sevk edildi.

Katliamın göz göre göre geldiğini belirten işçiler, “Sabah maden alanındaki çatlaklar raporlanmış ama bizim haberimiz yoktu” dedi.

İliç Çöpler Altın Madeni’nde yaşanan katliamda toprak altında kalan 9 işçiyi arama-kurtarma çalışmaları hala devam ediyor. Gerçek Gündem’e konuşan bir işçi, olay gününü, faciadan saatler önce maden bölgesinde çekilen çatlak fotoğraflarını, Anagold şirketinin Bağımsız Maden İş Sendikalı çalışanlara yaptığı ayrımcılıkları, şirketin yıllardır süren mobbing ve baskılarını anlattı.

Uzun yıllardır facianın yaşandığı madende çalışan ve güvenlik nedeniyle adının yazılmasını istemeyen işçisi, “Olay gününün sabahı maden alanındaki çatlaklar raporlanmıştı ama facia yaşanana kadar bizim çatlaktan bile haberimiz yoktu” dedi.

Maden işçisi, Anagold Şirketi’nin işçileri basına konuşmamaları için tehdit etmesinden dolayı şirkette kaç yıldır çalıştığını da diğer işçilerden ayırt edilmemek için haberde yazılmasını istemedi.

OLAY GÜNÜNÜN AKŞAMI ŞİRKET İŞÇİLERE “TEHDİT MAİLİ” DE GÖNDERMİŞ

Anagold şirketinin işçileri basına konuşmamaları için mesaj yoluyla tehdit ettikleri ortaya çıkmıştı. Maden işçisi, şirketin kendilerine olay gününün akşamı ‘tehdit maili’ gönderdiğini de söyledi:

“Mail yoluyla bizim sözcümüz gibi davranıp sosyal medyada ya da başka yerlerde konuşmayın diye bizi tehdit ettiler. Bu e-posta bize olay günü yani 13 Şubat akşamı geldi.”

Şirket tarafından işçilere gönderilen mailde, “Meslektaşlarımızı önemsemek adına lütfen çevrimiçi, e-posta veya kısa mesaj yoluyla spekülasyon yapmaktan kaçının ve şirket dışına bilgi veya video dağıtmayın” denildi.

“MADEN ALANINDAKİ ÇATLAKLAR RAPORLANMIŞ AMA OLAY YAŞANANA KADAR ÇATLAKTAN HABERİMİZ BİLE YOKTU”

Maden işçisi 13 Şubat’ta da çalışıyordu. İşçi ne olay anına kadar ne de olaydan sonra şirketin kendilerini uyardıklarını söyledi:

“Olay günü ben işteydim. Olaydan 2-3 dakika sonra dışarı çıktığımda bir panik havası, arkadaşlarımın sağa-sola koşturduğunu gördüm. Toprağın aktığı yöne bakarken gördüm arkadaşlarımı. Önce ne oluyor dedim ama sonra anladım. Yakınlarımızı, akrabalarımızı aradık ve onlara ulaşmaya çalıştık.”

Olay gününün sabahı maden alanındaki çatlakların raporlandığını belirten işçi, “Olay yaşanana kadar bizim olaydan da çatlaktan da haberimiz yoktu ama olayın sabahı ‘Burada çalışılmaz, çatlaklar var’ diye raporlanmış.” diye konuştu.

İşçi, “Eğer toprak öne doğru aksaydı en az 400-500 kişi hayatını kaybedecekti. Şu an maden tamamen o toprakların altında kalacaktı. Felaketin boyutu çok daha artacaktı” dedi.

“BİZE AYRIMCILIK YAPILDI, BUNUN EN SOMUT ÖRNEĞİ İSE MAAŞLAR”

Maden işçisi, şirket içinde işçilere karşı ayrımcılık, baskı ve mobbing yapıldığını da ifade etti.

İşçiler, şirkette yıllardır devam eden baskı, mobbing ve bağlı oldukları sendika olan Türkiye Maden-İş Sendikası’nın işçilerin hiçbir sorununu çözememesinden dolayı 28 Ocak’ta sendikadan istifa etti.

Ana firma çalışanı 430 kişiydi. 350 kişi sendikadan istifa edip 11 Şubat’tan itibaren de Bağımsız Maden-İş sendikasına üyeliklerini başlattı.

Maden işçisi, “Türkiye Maden-İş Sendikası işveren yanlısı bir tutum sergiliyordu. İşveren de ‘Sendika seçmek sizin yasak hakkınız ama…’ diyip tehdit etmeye başladı bizi. Biz yıllardır Türkiye Maden-İş ile çalışıyoruz diyip, orayı övüp durdular. ‘Biz başka sendikayı muhattap almayız dediler’” diye konuştu.

İşçi, sendikadan istifa etmeyen 50-60 kişi ve kendileri arasında ayrımcılık yapıldığını söyledi:

“Biz ayrımcılığa maruz kaldık. Bunun en somut örneği ise maaşlar. Onlara para yatırıyorlardı ama bize yatırmıyorlardı. Bizi bezidirip caydırmak için bunları yapıyorlardı.”

“ŞİRKET BİZİ TEHDİT EDECEĞİNE NEDEN MADEN SAHASINDAKİ EKSİKLİKLERİ GİDERMEDİ?”

Hala 9 arkadaşı göçük altında olan maden işçisi, şirketin maden sahasındaki eksiklikleri bildiği halde hiçbir müdahalede bulunmadığını ifade etti:

“Biz sendikadan istifa ettikten sonra hiçbir şekilde görüşmek istemeyen, randevulara sürekli olumsuz yanıtlar veren şirket yönetimi bizi tehdit edeceğine neden maden sahasındaki eksiklikleri gidermedi? Şirket tamamen işi gücü bırakmıştı. “Sendikaya geçemezsiniz, şöyle yapamazsınız” diye sürekli tehdit mesajları atıp mobbing uyguluyorlardı. Maden sahasına neden bakmadınız, 9 arkadaşımız neden hala göçük altında?”

“ARAMA-KURTARMA EKİBİNDEKİLER GÖÇÜK ALTINDAKİ ARKADAŞLARIMIZ İÇİN ÇOK ÜMİTLİ KONUŞMUYOR”

Göçük altında olan arkadaşlarıyla ilgili bilgi almak için bile madene gidemediklerini söyleyen işçi, maden alanına girişlere izin verilmediğini ve oraya gitmenin imkansız olduğunu söyledi.

Maden işçisi, göçük altında olan 9 işçi için arama-kurtarma ekiplerinin umutlu olmadıklarını ifade etti:

“Biz maden çalışanı olmamıza rağmen oraya gidemiyoruz çünkü 4-5 farklı yerde kontrol noktaları oluşturulmuş. Askerler ve polisler kesinlikle girişlere izin vermiyorlar. Oradan bilgi almak çok zor. İçeride maden arama-kurtarma ekibinden arkadaşlarımız var. Onlarla zaman zaman konuşuyoruz. Göçük altında kalan işçiler için çok ümitli konuştuklarını söyleyemem.”

Exit mobile version