1. Haberler
  2. HABER ARŞIV2
  3. Kanada Devrimci Demokrasi Okurundan: Zap’daki Direniş Zaxo’daki Katliam, Hapishanelerde Münferit Sanılan Katliamlar ve Demirtaş’ın Açıklamaları Bize Ne Anlatıyor? 

Kanada Devrimci Demokrasi Okurundan: Zap’daki Direniş Zaxo’daki Katliam, Hapishanelerde Münferit Sanılan Katliamlar ve Demirtaş’ın Açıklamaları Bize Ne Anlatıyor? 

featured
service

Kürt ulusal hareketinin sıkışmışlığı, köşeye sıkıştırılmak istenmesi, Zap’da örgütlediği direniş ve TC’yi yenilgiye uğratması Türk devletinin klikleri içerisindeki çatışmanın derinleşmesine vesile oldu.

Elbette çatışma bir süredir devlet, mafya, çete, siyaset, magazin ilişkilerinde açığa çıkmış Peker’in ifşaatları ile artmıştır. Peker’in ifşaatları çatışmayı değil, bölüşüme dair çatışmanın, Peker’in ifşaatlarını artırdığını ve çatışmayı derinleştiren bir başka unsur olduğu gerçeği gözümüze batmakta, dahası Peker gibi bir figürün devletin vatandaşlarına karşı işlediği suçları da kapsayan ifşaatlarına zemin hazırlamaktadır. 

İşte bu durum hakim sınıflar içerisinde çatışmanın derinleştiğini ve hakim sınıfların yeni iktidarının yavaştan yol aldığının kanıtıdır. 

Siyasal reform kapıda mı? Kürt ulusal hareketi devletle anlaşacak mı soruları, dahası genel siyasi af TC devletinin 100. Kuruluş yılında tartışılacak mı söylemleri alttan alta dillendirilmektedir. Türk hakim sınıflarının ve TC’nin devlet klikleri içerisindeki çarpışma, Demirtaş’ın barışçıl yol ve yöntem üstüne yaptığı açıklamalarda vurgu yaptığı ‘Çanakkale ruhu’, ‘ortak vatan’ söylemi ve karşılıklı silahların bırakılması üzerine verdiği demeçler, Kılıçdaroğlu’nun Demirtaş’a özgürlük söylemi ve AİHM’in Demirtaş ve Kavala gibi isimlerin tutukluluğuna dair hak ihlali kararları birbiriyle ilintili gelişmelerdir. 

Türk devletinin klikleri içerisindeki çarpışmanın daha gözle görünür hale gelmesinin bir diğer yönü ise hapishanelerde yaşanan Kürt tutsaklara yönelik katliamlar ve devrimci tutsaklara yönelik saldırılardır. Daha  önce münferit hadiseler gibi görünen hapishanelerde yaşanan katliamlar, Güney Kürdistan Zaho’da yaşanan katliamla bir bütün düşünülmelidir. Kolektifimizin kaleme aldığı ‘’29. Yılında sivas katliamı’’ başlıklı değerlendirme yazısında belirttiği gibi Türk devletleri çeşitli sınıf ve katmanlardan hakim sınıfların parçalı, bölünmüş bol klikli tarzıyla kader ortaklığı yapılarak kurulmuştur. Elbette bu kader ortaklığının bir diğer yönü ise kendi aralarında ki çatışmayı dindirmek veya derinleştirmek için kullandıkları yöntemlerden bir tanesi olarak açığa çıkan ezilenlere karşı girişilen alçakça saldırılar ve katliamlardır.

Zaho’daki katliam Arap turistlere yapılmıştır. Arap düşmanı gelişen milliyetçilik dalgası TC içerisindeki kliklerden bir tanesinin Zaho’daki Kürt bölgesine saldırı yaparak Kürtlere ve Araplara verdiği ortak mesajdır. Yine kolektifimizin Sri Lanka üzerine kaleme aldığı değerlendirme yazısında belirttiği  gibi Türkiye’de başkanlık rejimi sonrası kurumsallaşmış paradigmanın kliklerinin bir yönü, milliyetçiliği ve şovenizmi Arap milletine ve göçmenlere yöneltirken, diğer klik ve kliklerin ise  Kürtlere yöneltmesinin doğru okunması gerekmektedir. TC devletinin kliklerinden biri Kürtlere barış ve sınır ötesine çekilme çağrısı yaparken diğer kanat Kürtlere nerede olursanız olun başınızı ezeriz mesajı vermektedir. Kürt ulusal hareketi devletin yoğun saldırılarına karşı zorunlu olarak Türkiye/K. Kürdistan’da silah bıraktırılmış bulunmaktadır. 

Peki silahları bırakın çağrısı neyin ifadesidir? 

Bu cumhuriyetin kuruluşunda Kürt işbirlikçi mebus ağaların ‘ağabeylerimiz Türklerin esenliklerini isteriz’ demelerine rağmen katledilmelerine giden süreci hatırlatmaktadır. İşte Zaho’daki katliam ve Kürtlere karşı yapılacak sınır dışı operasyon Türk hakim sınıflarının içerisindeki çatışmayı daha fazla derinleştirecek demek abartılı olmayacaktır. 

Elbette mevcut durum Zap’la sınırlı olmadığı gibi Zaxo ile de sınırlı kalmayacaktır. Çeşitli saldırıların artarak devam etmesi ve ardından belli yumuşamaların gelmesi TC devletinin yumuşak karnıdır. Çünkü o eksik olduğu için mutsuz bir iinsan gibidir. Topyekun bir saldırı için hiçbir zaman tam anlamıyla  ‘tam’ olamamıştır. Ancak belirli kanatların ve kliklerin barış ve diyalog temalı ifadelerinin ise doğru değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu tip söylemlerin ardından ise genellikle saldırılar artmaktadır. Su uyur düşman uyumaz ise, düşmanın siyasal enstrümanlarla geliştirdiği barışçıl siyaset çağrılarına ve şiddet politikası ile geliştirdiği yönelimlere hazır olunmalı, uyanık ve kararlı cevap verilmelidir. 

Kahrolsun işgalci, ilhakçı, soykırımcı politika! 

Yaşasın ezilen halkların ve işçilerin birleşik devrimci mücadelesi!

Kanada Devrimci Demokrasi Okurundan: Zap’daki Direniş Zaxo’daki Katliam, Hapishanelerde Münferit Sanılan Katliamlar ve Demirtaş’ın Açıklamaları Bize Ne Anlatıyor? 
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Devrimci Demokrasi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin