1. Haberler
  2. HABERLER
  3. Kadın ve LGBTİ+ 25 Kasım Platformu’ndan eylem: “Hayatımız bizim aileniz sizin olsun”

Kadın ve LGBTİ+ 25 Kasım Platformu’ndan eylem: “Hayatımız bizim aileniz sizin olsun”

featured
service

25 Kasım Kadın Platformu, Kadıköy Süreyya Operası önünde kadın ve LGBTİ+ düşmanı Anayasa tartışmalarına karşı bir araya geldi. Kadınlar 25 Kasım’ın startını vererek Taksim/Tünel’de düzenlenecek eyleme çağrı yaptı.

“25 Kasım’a giden yolda alanları, meydanları bırakmıyoruz. Bekleyin, biz geliyoruz” diyen 25 Kasım Kadın Platformu, İstanbul Kadıköy’de bulunan Süreyya Operası önünden seslendi.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Taksim/Tünel’de düzenlenecek eyleme çağrı yapan kadınlar “Hayatımız bizim aileniz sizin olsun” yazılı pankart açtı.

Eylemin yapılacağı Süreyya Operası önüne yürüyen kadınların önü polis tarafından kesildi. Eyleme götürülen döviz ve pankartlar incelendi.

Eylemde 25 Kasım Kadın Platformu adına konuşan Rüya Kurtuluş, Anayasa’da yapılmak istenen değişik ile kadınların hayatlarının ve kazanılmış haklarının bir kez daha seçim sürecinde siyasetin savaş alanına çevrildiğini belirterek, “Erdoğan yıllar önce en az üç çocuk doğurma ’emri verdiği’ kadınların desteğini kaybetti. Şimdi ise kadınları aile içerisine hapsederek yönetmek istiyor. Uzatmadan söyleyelim; ne o hapishaneye gireriz ne de bu anayasa değişikliğine izin veririz. Hayatımız bizim, aileniz sizin olsun” dedi.

AKP’nin hazırladığı ailenin güçlendirilmesi için boşanmaların önlenmesi komisyon raporunun üzerinden 6 yıl geçtiğini, bu süreç içerisinde kadınların şiddet, sömürü dolu ailelerin içine tıkmaya çalışmak ve kadınların nasıl yaşayacağına dair dayatmaların devam ettiğini hatırlatan Kurtuluş konuşmasının devamında şunları söyledi:

Bugün olan şudur; AKP, toplum nezdinde kaybettiği rızayı baskı politikalarının yanı sıra dosdoğru aile üzerinden bir saflaşmayla ve kadınların aile içinde erkekler tarafından baskı altına alınmasını güçlendireceği vaadiyle, kadınların özerkliğini yok ederek, yaratmaya çalışıyor.

“Aileler suç mahali”

Kadına yönelik erkek şiddeti büyük oranda aile içindeki erkeklerden geliyor. Kadın cinayetlerinde suç mahali en çok o mutlu aile tablolarının çizildiği evler! Çocuk istismarı o güçlendirmeye çalıştığınız aileler gizlese bile her geçen gün artıyor. Kadınların emeği aile içinde katmerli sömürülüyor!

“Peki bu iktidar ne yapıyor?”

Kadınların erkek şiddetine karşı direnişini durdurmak için İstanbul Sözleşmesi’nden çıkışı aileyi korumak adı altında savunuyor. Boşanmaları engellemek için nafaka hakkımızı gasp etmeye çalışıyor ve bu erkek siyaseti aileyi korumak olarak anlatıyor. Diyanet bütçesi de dinsel baskı da her geçen gün aileler üzerinden arttırılıyor. Aileyi merkeze koyarak, Kürtlerin 5-10 çocuk yaptığını söyleyerek milliyetçiliği kadınlara biçtiği annelik göreviyle ifade ediyor. LGBTİ+ düşmanlığını, aileyi tehdit ediyorlar diyerek, dinci faşist siyasetin merkezine koyduğu aile üzerinden tanımlıyor. Artan yoksulluğun maddi ve psikolojik yükünü kadınların ev içinde yüklenmesini istiyor, kadına aile içinde kölelik görevi yüklüyor…

Bütün bunları ve daha fazlasını görüyoruz. Bu kadın düşmanlığını artık çok iyi tanıyoruz. Ve bu kadın düşmanlarının bizim yaşamlarımız üzerinden iktidarlarını korumalarına izin vermeyeceğiz.

“Adeta bir savaş!”

Bu yıl 25 Kasım’a erkek devlet şiddetinin türlü biçimleriyle hayatlarımızın kontrol altına alınmaya çalışıldığı bir süreçle gidiyoruz. Sadece ailenin güçlendirilmesi değil, her sokağa çıktığımızda karşılaştığımız polis şiddeti ve tacizi, karakolların birer işkencehaneye dönmüş olması, mahkemelerin kadın katillerini adeta ödüllendirdiği cezasızlık kararları, politik kadınların tutuklanmaları ve cezaevlerinde artan işkenceler, savaş politikalarının kadınları öldürerek ilerletiliyor olması, LGBTİ+’lara karşı sokaklara dökülen nefret mitinglerinin, dinsel baskıların valilikler izniyle yürümesi, ekonomik krizin, yoksulluğun kadınlar üzerinde bir şiddet aracına dönmesi, kadınların ve LGBTİ+’ların barınamama sorunu ve tabi bu koşullardan güç alan erkek şiddetinin yaygınlığı…

Ama bu savaşın kazananı kadın düşmanları olmayacak! 20 yıldır bu iktidar karşısında geri adım atmadık. Birbirimize, hayatlarımıza, haklarımıza sahip çıktık. Bitti dediklerinde “bizim için bitmedi” diyerek yeniden sokakları doldurduk. 25 Kasım Dominik Cumhuriyeti’nde Mirabel kardeşlerin diktatöre karşı mücadelesinde simgeleşen bir gün. Bugün İran’da kadınlar Molla Rejimini sarsıyor. Tarihimizden, yanı başımızda direnen kızkardeşlerimizden ve mücadelemizden aldığımız güçle; özgürlüğümüz için susmuyoruz, hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz, erkek devlet şiddetine itaat etmiyoruz! 25 Kasım saat 19.00’da Taksim Tünel’deyiz.

Kaynaksendika.org

Kadın ve LGBTİ+ 25 Kasım Platformu’ndan eylem: “Hayatımız bizim aileniz sizin olsun”
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Devrimci Demokrasi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin