İç Anadolu Hapishanelerinde 83’ü ağır 231 hasta tutsak var 

Haber Merkezi: İHD, İç Anadolu’daki Hapishanelerde 83’ü ağır en az 231 hasta tutsağın olduğunu, çok sayıda tutsağın işkenceye uğradığını açıkladı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Hapishaneler Komisyonu, “İç Anadolu Bölge Hapishaneleri Üç Aylık Hak İhlalleri Raporu”nu dernek binasında düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.

İHD Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında derneğe İç Anadolu Bölgesindeki 22 hapishaneden, yaşanan hak ihlallerine dair 148 başvurunun yapıldığı belirtti.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından 31 Aralık 2021’de yayımlanan Ceza İnfaz Kurumları istatistiklerine göre, cezaevlerinde toplam 297 bin 726 tutsağın bulunduğunu dile getiren Çevirmen, “İHD’nin basına yansıyan haberlere dayanarak yapmış olduğu belirlemelere göre, 2021 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarında Türkiye’nin çeşitli hapishanelerinde tespit edebildiğimiz kadarıyla 7 mahpus yaşamını yitirdi” dedi. İç Anadolu Bölge Hapishanelerinden Ekim, Kasım, Aralık aylarında tespit edebildikleri kadarıyla; 39’u kadın olmak üzere en az 231 hasta tutuklunun bulunduğunu aktaran Çevirmen, “Bunlardan 83’ü ağır hasta mahpustur” dedi.

‘TUTSAKLARIN SAĞLIK HAKLARI ENGELLENİYOR’

Çevirmen, tutsakların sağlık hakkına erişimde yaşadıkları sıkıntıları şöyle sıraladı: “Tek kişilik, sağlıksız nakil araçları ile sevkler yapılmakta; bu durum özellikle kalp, astım, epilepsi hastalarının sağlıklarını kötü etkilemektedir. Mahpuslar kelepçeli muayene edilmekte, kelepçeli halde hastane sevkleri yapılmaktadır. Mahpuslara uygulanan ağız içi aramalardan kaynaklı hasta mahpuslar hastaneye gidemiyor. Adli Tıp Kurumu politik tutum izleyerek ‘Hapishanede Kalamaz’ raporu vermemekte, tam teşekküllü hastane ve üniversite hastanelerinin ‘Hapishanede Kalamaz’ raporları kabul edilmemekte ve ağır hasta mahpusların infazları ertelenmemektedir. Ağır psikolojik rahatsızlıkları olan mahpuslar tahliye edilmiyor. Mahpusların diş tedavileri yapılamamaktadır. Afyon 1 Nolu T Tipinde yaşı ilerlemiş ve hasta mahpusların yanına daha genç olanların verilmediğini ve bu da hasta mahpusların yaşamlarını zorlaştırmaktadır. Ağır hasta ve engellilik durumuna karşın bu hasta mahpusların ayakta sayım vermeye zorlanmaktadır.”

YANLIŞ İLAÇ, REVİRE ÇIKARMAMA…

Afyon’da revire çıkmak için mazgaldan bakan memura yetki verildiğini ve revire çıkmak isteyen tutsağa “iyisin” denilerek revire çıkarılmadığı ve ilaç yazdırılmadığını ifade eden Çevirmen, “Birçok hasta mahpus karantina oda koşullarından kaynaklı hastanelere gitmiyor. Bolu F Tipi Cezaevinde tutulan Şeyhmus Musa’ya ameliyat öncesi yanlış ilaç verildiği, ilacı kullandıktan bir müddet sonra rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığı aktarılmıştır. Bolu F Tipi Cezaevinde hastaneye gidişlerde askerler tarafından maskelerin tellerinin çıkartılmasının istendiği aksi halde hastaneye götürmeyeceklerini söyledikleri, maske tellerini çıkardıklarında ise maskenin bir koruyuculuğunun kalmadığı aktarılmıştır. Çorum L Tipi Cezaevinde mahpusların 3-4 aydır revire çıkartılmadıkları, koğuşlarında 73 yaşında yaşlı birinin olduğu, ilaçlarını rica minnet yazdırdığı aktarılmıştır” ifadelerini kullandı.

KANSERLİ HASTAYA İŞKENCE GİBİ UYGULAMA

Kayseri 1 Nolu T Tipi Hapishanesi’nde bir tutsağın oksijen maskesinin değiştirilmediğini ve ayda bir tane verip “idare et” denildiğini söyleyen Çevirmen, “Kırşehir E Tipi Cezaevinden troid kanseri bir hasta mahpus ameliyat edilmiş, 60 dikişin 35’inin patlamasından dolayı tekrar dikiş atılmış; ameliyattan 3 gün sonra ve boğazında 60 dikişiyle hastanenin hasta mahkum koğuşuna götürülmüş, burada mahkum koğuşunda 5 gün kaldıktan sonra dikişleri alınmadan Sincan 3 Nolu L Tipi Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmiş, karantina odasına konulmuştur. İlk gün ilaçları, kahvaltısı verilmemiş, koğuşta yatak, bardak, tabak, kaşık ve sıcak su ihtiyacı karşılanmamış koğuşu ameliyatlı haliyle temizlemek zorunda kalmıştır. Tokat T Tipi Cezaevinde bir hasta mahpus kovide yakalanmıştır” şeklinde aktardı.

ÇIPLAK ARAMA VE TERS KELEPÇE İŞKENCELERİ

İç Anadolu Bölgesi Hapishanelerinde tutulan en az 20 tutsağın işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını ifade eden Çevirmen, “Afyon 1 Nolu T Tipi Cezaevinde ayakta ve askeri nizamda sayım dayatılmaktadır. Mahpuslar hakaret ve tehditlere maruz kalmaktadırlar. Bolu F Tipi Cezaevinde 7 Ekim 2021’de ‘merkezden gelen özel ekip’ tarafından eşyalarının toplatılmasına karşı çıktıkları için 3 mahpus ters kelepçe takılarak yere yatırıldığını ve işkence gördüklerini aktarmışlardır. Diyarbakır D Tipi Cezaevinden Bolu’ya sevk edilen bir mahpus; Kırıkkale Hapishanesinde 1 gün tutulduğunu, burada çıplak arama dayatıldığını, zorla elbiselerinin çıkarıldığını, su ve yemek dahil hiçbir şey verilmediği, beton üzerinde uyutulduğunu aktarmıştır. Kırıkkale F Tipi Cezaevinden, Bolu F Tipi Cezaevine sevk edilen 9 mahpus kaba dayak, çıplak aramaya maruz kalmıştır” diye belirtti.

Bolu F Tipi Hapishanesi’nde bir tutsağın 2 yıldan fazla süredir hücrede tutulduğunu kaydeden Çevirmen, “Kayseri Kadın Cezaevinden bir mahpus hastane sevki esnasında askerin ırkçı tehdit ve hakaretlerine maruz bırakıldıklarını aktarmıştır. Diyarbakır D Tipi Cezaevinden, Kayseri 1 Nolu T Tipi Cezaevine sevk edilen bir mahpus 5 gardiyan tarafından yere zorla yatırılarak elbiselerinin zorla çıkarılarak ve darp edilerek çıplak aramaya maruz bırakılmış, tekli hücreye konulmuş ve engelli olmasına rağmen ayağa kalkarak sayım vermesi istenmiş, bunu yapacak vücut bütünlüğünün olmadığını söylediğinde de hakaret ve psikolojik baskıya maruz bırakılmıştır. Hapishanelerde mahpuslara çıplak arama uygulaması devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

DİSİPLİN CEZALARI VE İNFAZ YAKMALAR

İHD Ankara Şube Hapishaneler Komisyonu Üyesi Avukat Ömer Faruk Yazmacı ise disiplin cezaları ve infaz yakmalara ilişkin hak ihlallerini aktardı. Yazmacı, şu hak ihlallerini aktardı:  “Şartlı tahliye koşulları sağlanmasına rağmen keyfi gerekçelerle tahliyeler uzatılmakta ve bu uygulama gözlem kurulu kararıyla gerçekleşmektedir. Afyon 1 Nolu T Tipi Cezaevinde 2 mahpusun şartlı tahliye ve denetimli serbestlik hakkı gözlem kurulu kararlarıyla engellenmektedir. Bolu F Tipi Cezaevinde mahpusların denetimli serbestlikten yararlanma hakları ve ilçe cezaevlerine gönderilme talepleri kabul edilmemektedir. Bolu F Tipi Cezaevinde bir mahpusun; arkadaşlarına mektup gönderdiği ve kütüphaneden kitap aldığı gerekçesiyle tahliyesi 6 ay ertelenmiştir. Sincan Kadın Cezaevinde 3 kadın mahpus, yapılan kötü muameleye karşın şikayet dilekçesi yazmalarına karşın kendilerine disiplin soruşturması açılmıştır. Sincan Kadın Cezaevinde mahpuslara açlık grevine girdikleri 16 kişiye açılmış, Rozerin Kurt, Selver İspir, Saadet Akın hakkında beraat emsal kararı olmasına rağmen yine mahkemeler ceza talebinde dahi bulunmuştur. Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde 50 kadına ‘gereksiz yere marş-slogan’ gerekçesiyle iletişim ve görüş cezaları verilmiştir. Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde 3 kadın mahpusun tahliyeleri iyi halli olmadıkları gerekçesiyle ertelenmiştir. Seydişehir T Tipinde kendilerini JİTEM olarak tanıtan kişiler tarafından 6 mahpus sabahtan akşama kadar sorguya çekilmiştir.”

KÜRTÇE KİTAPLARA ENGELLEME

Yazmacı, baskı, iletişim yasakları ve diğer sorunlara dair de şunları aktardı: “Yeni Yaşam, Evrensel gazeteleri mahpuslara verilmemekte, gerekçe olarak da Basın İlan Kurumu’ndan resmi ilan ve reklam yayımlama hakkı bulunmayan gazetelerin hapishanelere alınmadığı aktarılmıştır. Mahpusların kantinden alarak bir radyo bulundurma hakları olmasına rağmen radyoları toplatılmıştır. Mahpuslara Kürtçe kitap tercüman olmadığı gerekçesiyle verilmemektedir. Mahpusların 3 kişilik arkadaş ziyareti hakları güvenlik soruşturması gerekçesiyle kullandırılmıyor. Yalnızca idarenin belirlediği televizyon kanallarının izlenmesine izin veriliyor. Bolu F Tipinde 30 dakikalık açık görüş hakkının büyük kısmında aramalara zaman ayrılmakta ve aileler, onur kırıcı aramalara maruz bırakılmaktadır.”

İHD Ankara Şubesi Hapishaneler Komisyonu Üyesi Avukat Ümit Can Akbulut da, hazırladıkları rapor kapsamında sonuç ve önerilerini aktardı. Hapishanelerde son dönemlerde artış gösteren işkence-darp vakalarına son verilmesi gerektiğini söyleyen Akbulut, sorumlu olan kişiler hakkında soruşturmanın açılması ve cezai yaptırımların uygulanması çağrısında bulundu. Hapishanelere bağımsız sağlık kurumlarının girmesine ve inceleme yapmasına izin verilmesi talebinde bulunan Akbulut, “Teşhis, tedavi ve kontrollerinin uzman hekimler tarafından yapılması sağlanmalıdır. Heyetlerimiz ve kurumumuz; hapishane rejimi, fiziki koşullar ve uygulanan muameleler hakkında etkili bir idari ve yargısal denetim sağlanması gerektiğini tespit etmiştir.  Bağımsız ulusal denetim mekanizmalarının oluşturulması gerekmektedir. Tüm hapishanelerde yaşananlara, hak ihlallerine, sağlığa erişim engellerine karşı Adalet Bakanlığı’nı, ilgili tüm kurum ve kuruluşları göreve davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

Exit mobile version