9 Ocak’ta Almanya’nın Bochum kentinde aramızdan ayrılan CAN TV programcısı ve yorumcusu, gazeteci Hüseyin Narlı, 13 Ocak Perşembe günü saat 10.00’da Dortmund Alevi Kültür Merkezi’nde (DAKME) “hakka uğurlanacak”.
12 Eylül 1980 darbesinden bu yana 41 yıldır sürgünde yaşayan Narlı üç yıldır kanserle boğuşuyordu. Almanya’nın Bochum şehrinde 9 Ocak akşamı yaşamını yitiren gazeteci Hüseyin Narlı, Perşembe günü “Hakk’a uğurlanacak”.
Ailesi, “acılarını paylaşıp, arayan soran herkese” teşekkürlerini bildirdi ve Narlı’nın 13 Ocak Perşembe günü saat 10.00’da Dortmund’ Alevi Kültür Merkezi’ndeki (DAKME) törenin ardından, saat 13:00’te Bochum’da Hauptfriedhof, Immanuel-Kant-Str. 52‘de toprağa verileceğini duyurdu. “Çelenk ve çiçek göndermek isteyen dostlar”ın “HEYVA-SOR’a bağışta bulunabileceklerini” hatırlattı.
Çalışma ve mücadele arkadaşları: “Üzüntümüz derin”
TV10 ve Can TV kurucularından olan Narlı’yı çalışma ve mücadele arkadaşları sevgi ve saygı dolu mesajlarla uğurladılar.
Çalışma arkadaşlarından Şiyar Munzur, “Türkiye’deki devrimci mücadelenin öncülerinden, 30 yıldır beraber çalıştığımız, bilgisinden, öncülüğünden, yol göstericiliğinden an be an yararlandığım, son 10 yıl içinde de TV10 ve CANTV kurucularından, programcılarından ve yol göstericisi bilge Hüseyin Narlı…. Çok üzgünüm” diye yazdı.
CAN TV, Twitter hesabından yayınladığı mesajda “TV 10 ve CAN TV’nin kurucularından ve programcılarından, her adımda emeği olan değerli dostumuz Hüseyin Narlı’yı kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Işıklar içinde uyusun” dedi.
Mücadele arkadaşı Yeni Özgür Politika yazarı Suat Bozkuş, “Arkadaşım, kardeşim, yoldaşım Ökkeş Ünlübayır’ı (Hüseyin Narlı) kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyim. Kör kurşunların, kara saplı bıçakların hep üstüne yürüdü. Hiç birine boyun eğmedi. Üç yıldır habis illete karşı umutla, vakarla mücadele etti ama gücü yetmedi. Başımız sağolsun.” mesajını paylaştı.
Yoldaşlarından Ali Mahir de Narlı’nın özgürlük mücadelesinde kesintisiz yer aldığına vurgu yaparken, özellikle 70’li yıllarda önce SGB ve TSİP saflarında, ardından TKP/B ve Kürdistan Özgürlük mücadelesinde yer aldığına dikkat çekti. Mahir, “Sosyalist Hareketin en soluklu, kararlı neferlerinden birini daha yitirmenin derin yası içindeyiz” dedi.
Maraş’tan Ankara’ya, Trabzon’a, İstanbul’a, Bekaa’ya, Avrupaya…Hüseyin Narlı, 1955’te Ökkeş Ünlübayır adıyla Maraş’ın Pazarcık ilçesinin Çiğli köyünde dünyaya geldi. 1970’lerin başında Maraş’ta lise öğrenimi gördüğü sırada devrimci harekete katıldı. 1972’de 12 Mart sıkıyönetimi döneminde Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Kimya bölümünde üniversiteye başladı. 1974’te 19 yaşındayken Türkiye Sosyalist İşçi Partisi’nde (TSİP) yönetici sorumuluğu üstlendi. Yüksek öğrenimini 1975’te Karadeniz Teknik Üniversitesi Elektronik Mühendisliği bölümünde sürdürdü. Narlı, Türkiye’nin ağır bir faşist saldırı altında gidiği 1977’de Sosyalist Gençlik Birliği’nin (SGB) kurucuları arasına katıldı ve kuruluşun genel başkanlığını üstlendi. 12 Eylül darbesinin ardından, Türkiye’den çıkarak Suriye’ye geçti. 1983’e kadar çalışmalarını Suriye’de yürüttükten sonra 1983’te Avrupa’ya yöneldi. Türkiye Komünist Partisi (Birlik) Merkez Komitesi’nde yer aldı. Hüseyin Narlı, 1990’ların başında Alevi uyanışının öncü yayınlarından Zülfikar dergisinin kuruluşuna katıldı ve Avrupa Alevi Hareketi’nin ön saflarında de ilk öncülerinden oldu. Avrupa’daki Kürt televizyon yayıncılığına sürekli teknik destek veren Narlı, yaşamının son 30 yılında çalışmalarını Alevi toplumunun örgütlenme, kurumlaşma ve yayın etkinliklerine adadı. Alevi aydınlanması ve mücadelesine yaptığı katkılar, sosyalist mücadeleyle hiç kopmayan bağları ve Kürt Özgürlük mücadelesiyle kesintisiz enternasyonal dayanışmasıyla Narlı sonraki kuşaklar için bir çağdaş devrimci aydın örneği oluşturdu. |
Kaynak:bianet.org
Yorumlar kapalı.