İstanbul ve Ankara’da düzenlenen açıklamalarda ağır hasta tutsaklar Melek Akgün ve Emrah Abi’nin tahliye edilmesi çağrısı yapıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD), hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla bugün İstanbul ve Ankara’da açıklama yaptı. İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenlediği “F Oturması” eyleminin 663’üncüsünü Beyoğlu’nda bulunan dernek binası önünde düzenledi. Eylemde, hasta tutsakların fotoğrafları açılarak, sık sık “Tedavi haktır engellenemez” ve “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” sloganları atıldı. Bu haftaki eylemde Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Hapishanesi’nde tutulan 58 yaşındaki yüzde 82 engelli ağır hasta tutsak Melek Akgün’ün sağlık durumuna dikkat çekildi.
İHD Hapishane Komisyonu üyesi Taylan Bekin, Melek Akgün’ün kalp yetmezliği, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), kronik böbrek hastalığı, Romatoid Artrit, ileri derecede kemik erimesi, bel omurlarında kayma, işitme ve görme kaybı gibi hastalıkları olduğunu aktardı. Bekin, Melek Akgün’ün tedavi ve bakıma ihtiyaç duyduğunu ve yaşamını başkalarının yardımıyla sürdürdüğünü dile getirdi.
Melek Akgün’ün kızının komisyona gönderdiği mesaj da okundu. Mesajda, “Annem 58 yaşında, 3 çocuk annesi, 3 torun sahibi. 6 Şubat 2024 tarihinde asılsız suçlamalarla tutuklandı. Önce Silivri Hapishanesine götürüldü. Bir süre orada tutulduktan sonra kendi talebi dışında ailesine çok uzak olan Kayseri-Bünyan Kadın Kapalı Hapishanesine sevk edildi. Bu nedenle görüşlerine düzenli gitmekte zorlanıyoruz. Annemin yüzde 82 engelli raporu mevcut. Sürekli hastanede tedavisinin yapılması gerekiyor. Kalp hastası ve kalp damarlarında stent var. Ayrıca, orta aort damar yetmezliği bulunduğu söylendi. İleri derecede kemik erimesi var, sadece sendelese bile kemiklerinin kırılma tehlikesi var. KOAH ve Romatoid Atrit hastalığı nedeniyle rutubetsiz ve havadar bir ortamda yaşaması gerekiyor. Kronik böbrek hastası, böbrekleri yüzde 37 oranında çalışıyor. Hapishane koşullarında kalmaya devam ederse böbrekleri tamamen iflas edecek. Annem, diyet beslenmesi, sağlıklı bakılması, sürekli takibi gereken bir hasta. Tutuklandıktan sonra hastalıkları daha da ilerledi. Denge sorunu var ve ancak destek alarak ayakta durabiliyor. Haftalık telefon hakkını kullanabilmesi için telefon kabinine tek başına gidemediğini, gardiyanların koluna girip yürümesine yardım ettiğini söyledi. Annem hastalıklarından dolayı sürekli hastaneye götürülüyor. Bu da onu çok yıpratıyor. Annemin yargılaması devam ediyor ve tutuksuz yargılanması mümkün. Biz bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz” denildi.
EMRAH ABİ’NİN DURUMU
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 535’inci haftasında Sakarya Caddesi’nde açıklama yaptı. “Tedavi haktır engellenemez” yazılı pankartın açıldığı açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. İHD Ankara Şubesi Eşbaşkanı Ömer Faruk Yazmacı, Antalya Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutsak Emrah Abi’nin durumuna dikkati çekti. Çocukluğundan beri kronik kalp hastası olan Abi’nin 20 Mayıs 2002 tarihinde Van Yüksek İhtisas Hastanesi’nde açık kalp ameliyatı geçirdiğini aktaran Yazmacı, “Zorlu ameliyat operasyonunda aort kalp kapakçığı değiştirilmiş, platin kalp kapakçığı takılmıştır. Diğer kalp kapakçığında yani mitral kapakçığında da mitral darlığı, mitral yetersizliği, hafif Triküspit vardır. Ameliyattan sonra ömür boyu kullanması gereken Coumadin ilacına başlamıştır. İlacın dozunun, rutin olarak kan değerlerine bakılarak ayarlanması gerekmektedir” dedi.
YÜZDE 55 ENGELLİ RAPORU VAR
Yazmacı, tutsak Abi’nin kontrolleri ve tedavisinin yapılmaması halinde kanında pıhtılaşma meydana geldiğine işaret ederek, “Pıhtılaşma olması durumunda tekrar ciddi bir ameliyat geçirmek zorunda kalacaktır. Bu durumun tam aksine kanında meydana gelecek olan aşırı sulanma nedeniyle her iki ihtimalde de beyin kanaması geçirerek ölüm ve felçli kalma riskiyle karşılaşabilecektir. Bu nedenle Coumadin ilacının doz ayarlaması ve doktor kontrolleri hayati önem arz taşımaktadır. Kalp hastalığından dolayı yüzde 55 engelli raporu var. Cezaevine girdikten sonra da bel fıtığı, boyun fıtığı, eklem ağrıları, kireçlenme, menüsküs, ülser gibi hastalıkları da baş göstermiş ve bu hastalıklardan dolayı da yıllardır ilaç kullanmaktadır. Şu an bulunduğu cezaevinin hem mimari yapısı gereği hem de koşulları, mevcut sağlık durumu üzerinde olumsuz yönde etkilemekte, günde sadece 1,5 saat havalandırmaya çıkarılmakta, günün tüm saatlerini odada kapalı olarak geçirmekte, 15-20 metrekare arası küçük bir odada 3 hasta arkadaşıyla birlikte kalmakta havalandırma imkanı olmadığından elbiselerini dahi oda içerisinde kurutmak zorunda kalmaktadırlar” diye belirtti.
Abi’nin 13 yıl içinde kendi isteği dışında farklı hapishanelere sürgün edildiği bilgisini paylaşan Yazmacı, şöyle devam etti: “Ailesinin ikamet ettiği Van’a veya yakın yerlerdeki cezaevlerine uzun süredir sevk istemesine rağmen sevki yapılmamıştır. Kanser hastası olan annesine yakın olmak için yazdığı dilekçelerine cevap alamayan Abi, 25 Ekim 2024 tarihinde annesinin yaşamını yitirdiğini öğrenmiştir. Emrah Abi’nin ağır olan kalp hastalıkları nedeniyle infazının ertelenmesi için gerekli girişimlerde bulunulmasını, kontrollerinin aksatılmadan yapılmasını ve bu süreç zarfında da babasının da hasta olması nedeniyle ve kendisinin de sağlığı için ailesine yakın bir yere sevkinin sağlanmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.