Hasta tutsaklara dair rapor hazırlayan İHD, ÖHD ve Urfa Barosu, bağımsız mekanizmaların oluşturulması ve insan onuruna uygun koşulların yaratılması çağrısı yaptı.
Urfa Barosu, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Ögürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Urfa hapishanelerinde tutulan hasta tutsaklara dair hazırladığı raporu açıkladı. Baronun hizmet binasındaki konferans salonunda yapılan toplantıya, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileri de katıldı.
Urfa Baro Başkanı Abdullah Öncel, Urfa 1 ve 2 Nolu Kapalı Hapishanesi ile Siverek T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan tutsaklara dair raporlama çalışması yaptıklarını belirtti. Öncel, “Cezaevlerinde kapasitenin üstünde tutuklu tutulmakta. Bu nedenle yatak kapasitesi de yeterli olmadığı için bazı mahpusların yerde yattığı belirtilmektedir. Ceza infaz kurumlarında insan onuruna uygun koşullar yaratılmalı, koşullar iyileştirilmelidir” dedi.
EN AZ 279 HASTA TUTUKLU
Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde durumu ağır ve kronik hasta tutsakların sayısının 76 olduğu bilgisini paylaşan Öncel, “Urfa 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevinde durumu ağır hasta mahpus sayısının en az 3 kişi olduğu, kronik hasta mahpusların sayısının ise 200’den fazla olduğu belirtilmiştir. Yetkililer tarafından belirtilen verilerden de anlaşılacağı üzere cezaevlerinde sayıca fazla hasta mahpus olduğu ortadadır” ifadelerini kullandı.
‘YÜZDE 94 ENGELLİ’
Rapor kapsamında 29 hasta tutsak ile görüştüklerini, bunlardan 24’ünün ağır hasta tutsak olduğunu vurgulayan Öncel, “Mahpuslar Emin Güler, Hüseyin Arslan, Cafer Cengiz, Fevzi Arslan, Mehmet Durak Karak, Serdar Altaş, Şervan Muhammed, Mehmet Türkmenoğlu, Yusuf Yorulmaz, Mehmet Beşir Dal, İsmail Kaplan, Hasan Kılıç, İsmail Hakkı Tursun, Mehmet Akil Karadaş, Fevzi Yavuz, Murat Kalkan, İzzettin Akıl, Eyüp Kudin, C.E., M.A.M., H.İ., H.P., B.D., M.R.’nin ağır sağlık sorunları olduğu anlaşılmıştır” dedi. Tutuklulardan Emin Güler’in yüzde 94 engelli olduğuna dikkati çeken Öncel, Güler’in tek başına cezaevinde yaşamını idame ettiremediğini kaydetti.
‘BAĞIMSIZ MEKANİZMALAR OLUŞTURULMALI’
Tedaviye ulaşmanın önündeki engellerin ulusal mevzuata ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirten Öncel, tıbbi tedaviye ulaşma imkanı kısıtlandığından yaşam hakkı ihlaline yol açtığını söyledi. Öncel, şunları söyledi: “Bağımsız denetim mekanizmalarının oluşturulması için devlet yetkililerini ve Adli Tıp Kurumu’nu, hukuk ve tıp etiğine uygun kararlar vermesi için derhal gerekli çalışmaları başlatmaya davet etmekteyiz. Ayrıca söz konusu kapalı ceza infaz kurumlarında ağır hasta mahpusların yaşadığı hak ihlallerine karşı Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesini (CPT), Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, TİHEK ve Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonunu göreve davet ediyoruz.”
(MA)