Hasta tutsak Mehmet Elçe, ölüme terk edilmek isteniyor

76EDFB59-9BA5-420E-ABFF-D6F1053042CD

Yeni düzenlemeler ile her türlü adli suçtan tutuklu olanların salıverildiği, “pandemi izni” ile salınan adli tutuklu-hükümlülerin geri dönüş yapmadı ortamda, politik tutsakların uğradığı hak gaspları günden güne artıyor. Hapishanelerde yüzlerce hasta tutsak adı konulmamış ‘idam’ ile karşı karşıya.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde Emniyet Müdürlüğü binasına yönelik 26 Ağustos 2016 tarihinde gerçekleştirilen ve 12 polisin öldüğü eylemden 5 gün sonra Silopi ilçesinde gözaltına alınıp tutuklanan Mehmet Elçe (60), yargılandığı dava kapsamında 12 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 2 bin 500 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezası Yargıtay tarafından onanan Elçe, ağır hastalıklarına rağmen serbest bırakılmıyor. Tutsaklığının ardından mide kanserine yakalanan Elçe’ye, 2022 yılında Antep’te Dr. Ersin Aslan Eğitim Araştırma Hastanesi tarafından “hapishanede kalamaz” raporu verildi. Rapora rağmen tahliye edilmeyen Elçe, şeker ve tansiyon hastalıklarının yanı sıra 2 defa anjiyo oldu. Ailenin tüm girişimlerine rağmen tahliye edilmeyen Elçe, Antep H Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutuluyor. 

Elçe’yi hapishanede ziyaret eden Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Dîlok Şubesi Cezaevi Komisyonu üyesi avukat Yusuf Kartal, Elçe’nin olayla ilgili “günah keçisi” seçildiğini söyledi. Kartal, hiçbir delil olmamasına rağmen Elçe’ye 12 defa ağırlaştırılmış müebbet, 2 bin 500 yıl hapis cezası verildiğini kaydetti. Mehmet Elçe’nin hapishanede geçirdiği süreçte mide kanserine yakalandığını, bunun üzerine tedavi gördüğü hastanede “hapishanede kalamaz” raporu aldığını ancak tahliye edilmediğini aktaran Kartal, “Bunun üzerine avukatlar tahliye talebinde bulunuyor. Avukatların talebinin ardından Mehmet Elçe’nin Yargıtay’daki cezası onanıyor. Yani Mehmet Elçe’nin sağlık koşulları nedeniyle tahliye edilmesi gerekirken, Yargıtay’da cezası acele bir şekilde onaylanıyor” ifadelerini kullandı. 

Mehmet Elçe’nin hapishaneye girmeden önce gayet sağlıklı olduğunu, ancak hapishanede geçirmiş olduğu 8 yılda ağır hastalıklara yakalandığını sözlerine ekleyen Kartal, şöyle devam etti: “Cezaevinde mide kanserine yakalandıktan sonra midesinden parça alınıyor. 2 defa anjiyo olmuş, şeker ve tansiyon hastası, işitme kaybı gibi birçok sağlık problemi yaşıyor. Tek başına yürüyecek durumda değil. Bunun üzerine aile kendi imkanlarıyla bir tekerlekli sandalye aldı. Lavabo ihtiyacını tek başına gideremiyor. Mehmet Elçe’yle yaptığımız görüşmede de iki infaz koruma memuru kollarına girerek neredeyse sürünerek yanıma getiriyorlardı. Yaptığımız konuşmalarda hiçbir şekilde yürüyemediğini, midesinin büyük bir kısmının alındığını, yemeklerinin daha dikkatli seçilmesi gerekirken diğer tutuklularla aynı yiyeceği aldığını söyledi. Mehmet Elçe açık bir şekilde ölüme terk edilmiş durumdadır, başvurularımız sonuçsuz bırakılıyor.”

Mehmet Elçe’nin sağlık kurumlarının raporlarına rağmen tahliye edilmediğine dikkat çeken Kartal, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) siyasi saiklerle hareket ettiğini vurguladı. Ailesinin tüm başvurularının sonuçsuz bırakıldığına değinen Kartal, “Mehmet Elçe önce Şırnak’ta tutuklanıyor, daha sonra Antep’e getiriliyor. Antep’te sağlık sorunları başlayınca İzmir Menemen’de rehabilitasyona gönderiliyor. Menemen Cezaevi’ndeki koşulların daha ağır olmasından kaynaklı tekrardan Dîlok’a getiriliyor. İnfazının ertelenmesine ilişkin ailesi hem İzmir hem de Dîlok başsavcılıklarına talepte bulunmuş, ancak ATK’nin siyasallaşmasından kaynaklı yapılan tüm başvurular reddediliyor. Sağlık kurumları hastalığından ötürü ‘cezaevinde kalamaz’ raporu vermelerine rağmen ATK sağlık kuruluşlarının aksine ‘cezaevinde kalabilir’ raporu veriyor. Bunun birçok örneği var, ATK tamamen siyasallaşarak siyasi makamlara göre hareket ediyor” şeklinde konuştu.  

“Kürt’e karşı işletilen hukuk, tamamen düşman hukukudur” diyen Kartal,  “Mehmet Elçe özelinde, yaşanan bir patlama sonucu o coğrafyada yaşayan masum insanlar günah keçisi olarak seçildi. Yani masum bir insanı olayla ilgili hiçbir ilgisi olmamasına rağmen 12 defa müebbet hapis cezası vermek düşman hukukudur. Delilleri tartışmadan, tamamen talimat ve toplumun reflekslerine göre hareket ederek, hukuk sistemi işletilmemiş. Hukukun işletilmediği, tamamen ısmarlama kararlarla bir çok defa yurttaşlarımızın mahkum edildiğini gördük. Bunlardan biri de Mehmet Elçe’dir” diye belirtti.  

(MA)

Exit mobile version