Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde bulunan Hasandin Yaylası’nda bulunan kırsal Nêrçik, Şînas, Dimilyan, Hêlin, Beyrok ve İnika mahalleleri ile bunlara bağlı mezraları etkileyecek maden aramasına karşı kitlesel yürüyüş gerçekleştirildi.
Hasandin Yaylası’nda bulunan Hazır Baba Türbesi önünde bir araya kitle, “Doğal yaşama dokunmayın”, “Ekolojik yaşam para ile satılamaz” dövizleri taşıyarak, “Doğamıza dokunmayın” ve “Yaylamıza uzanan eller kırılsın” sloganları attı. Meydan diye adlandırılan bölgeye kadar gerçekleştirilen yürüyüşe, Kulp Belediye Eşbaşkanı Murad İpek, Diyarbakır Barosu ve TMMOB’a bağlı odaların yönetici ve üyelerinin de katıldığı 3 kilometrelik yürüyüşün ardından açıklama yapıldı.
YAYLALARIMIZI BIRAKMAYACAĞIZ’
Açıklamada konuşan bölge sakinlerinden Ayten Çelik, “Burası bizim toprağımızdır. Biz buraları şirketlere vermiyoruz. Biz buna karşı direneceğiz. Buna karşı duracağız. Topraklarımızın, yaylalarımızı bırakmayacağız” diye belirtti.
Bölge sakinlerinden Sıdıka Aslan ise, “Buraya toprakları, yaşamlarımız için geldik. Hakkımızı savunmaya geldik. Biz malımızı mülkümüzü onlara bırakmayız. Bizler bu şirketlerin buraya gelmesini istemiyoruz. Yabancılar gelip bizim toprağımızı işgal etmesinler. Suyumuzu kurutup yaşamımızı yok edecekler bunu istemiyoruz” diyerek, tepkisini gösterdi.
Nevin Emre adlı yurttaş ise, 20 yıldır burada çobanlık yapığını belirterek, “Hasandin bir kazan gibi. Bölge hem içme hem de sulama suyunu karşılıyor. Memleketimizi, toprağımızı, suyumuzu bırakmayız. Davamızdan vazgeçmeyeceğiz” diye belirtti.
Ahmet Aydeniz adlı imam da, tepkisini “Hasandin’den Andok’a kadar 7 muhtarlık fayda görüyor. Biz toprağımızı kimseye arpalık yapmayız. Bizi dinleyenlerde bilsinler, bu talebi isteyenlerde bilsinler ki bu 7 muhtarlık mezralarıyla birlikte bir eller, tek kuvvetler ve buna karşılar. Bunu kökten kabul etmiyoruz” sözleriyle dile getirdi.
BARO: HUKUKİ SÜRECİN TAKİPÇİSİYİZ
Daha sonra Diyarbakır Barosu adına konuşan Resul Almastaş, “Tarihten bugüne kadar hak ihlallerine karşı durmuş baromuz bugünde bu ranta karşı mücadeleyi büyütecektir. Bu noktada bölge halkıyla birlikte hukuki sürecin takipçisi olacağız. 7 mahalle ve mezranın tahrip edileceği bu proje kabul edilemez. Baro olarak hukuki sürecin içinde olacağız, bölge halkıyla dayanışmaya devam edeceğiz” diye belirtti.
TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu adına konuşan Murat Sarı, “Halkımızın yanındayız. Buradaki projenin detaylarını öğrenmek için buradayız. Maden ocağı halk yararı kapsamında değildir. Toprak zenginliğine, yeraltı ve yerüstü sulara bu zarar verecektir. ÇED sürecinin takipçisi olacak halkla birlikte olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ’
Ekoloji Derneği’nden Necdet Sezgin de şunları söyledi: “Bizler burada araştırma yapacağız, burada maden yapmak isteyenlerin bizlere ne zarar vereceğini göreceğiz. Burada halkla birlikte olmaya devam edeceğiz. Halkımızın doğasına, kültürüne, toprağına, kimliğine sahip çıkmasından dolayı teşekkür ediyoruz. Dernekler olarak burada madenin açılmaması için elimizden geleni yapacağız.”
Köy muhtarları adına yapılan açıklamada ise, bölgede maden arama ve maden işletmelerinin kurulmasının istenmediği vurgulandı.
(MA)