Güney Kore Sendikalar Konfederasyonu (KCTU) çağrısıyla 80 binin üzerinde işçi, örgütlenme özgürlüğüne yönelik saldırıları protesto etmek, sendikal haklar, iş güvencesi, kriz anlarında söz, yetki ve karar hakkı talep etmek için 20 Ekim’de ülke genelinde greve çıktı
Güney Kore Sendikalar Konfederasyonu (KCTU) liderliğindeki Kore sendikaları, örgütlenme özgürlüğüne yönelik saldırıları protesto etmek, sendikal haklar, iş güvencesi, kriz anlarında söz, yetki ve karar hakkı talep etmek için 20 Ekim’de ülke genelinde genel grev düzenledi.
Grev, 2 Eylül’de sendika genel merkezine yapılan bir polis baskını sonrasında KCTU başkanı Yang Kyeung-soo’nun tutuklanmasının ardından gerçekleşti. Toplanma hakkı üzerindeki ciddi kısıtlamalara rağmen, Kore genelinde 14 bölgede mitingler düzenlendi. Seul’de polis, toplanmayı önlemek için şehrin geniş alanlarını kapattı. Metal, inşaat ve eğitim alanındaki güvencesiz işçilerin öncülük ettiği greve 80 binin üzerinde işçi katıldı.
Greve katılan işçiler arasında Güney Kore’de geçen, eşitsizliğin ve borçluluğun toplum üzerindeki etkisine dikkat çeken popüler dizi olan Squid Game’de kullanılan kıyafetlerini giyenler de vardı.
Güney Koreli işçiler ne istiyor?
Grevin ayrıntılandırılmış 15 talebi var ama bu 15 talep üç ana talep olarak özetlenebilir:
- “Düzensiz çalışmanın” (yarı zamanlı, geçici veya çok az kazanç sağlayan veya hiç sağlamayan sözleşmeli işçilik) ortadan kaldırılması ve iş güvencesinin tüm çalışanları kapsayacak şekilde genişletilmesi.
- Kriz dönemlerinde ekonomik yeniden yapılandırma kararlarında işçilere söz, yetki ve karar hakkı verilmesi.
- Stratejik sektörlerin ve barınma, eğitim gibi temel hizmetlerin kamulaştırılması.
Bugün Güney Kore’de çalışan işçilerin yüzde 40’ından fazlası “geçici işçi” statsünde. Ülkenin en zengin yüzde 10’luk kesimi toplam gelirin yüzde 45’ini alıyor. Emlak spekülasyonlarının yoğun olduğu Güney Kore’de konut krizi de patlak verdi. Pandemiyle birlikte de bütün krizler daha da keskinleşti.
Samsung, Hyundai ya da LG gibi ünlü markaların parlak elektronik ve arabalarının arkasında sayısız sömürü hikayesi yatıyor. Bu yılın başlarında, LG İkiz Kuleler’inde temizlik personeli, işten çıkarmaları ve sömürücü işyeri koşullarını protesto etmek için kış aylarında 136 gün boyunca şirket binasının dışında çadır kurdu. LG, işçilerin çadırlarına uyurken su dökmeleri için elaman tuttu. Bir işçi, “Neyi yanlış yaptık? Bu dev holdingin geldiğini ve yatak odanızı sular altında bıraktığını hayal edin. Uyuyabilir misin?!” dedi.
KCTU’nun greve giden yolu
Örgütlü işçiler arasında birikmiş öfke, KCTU’nun da tabandan radikalleşmesine yol açtı. Aralık 2020’de KCTU üyeleri, hükümet ve sermaye sahipleriyle işbirliği yapmaya çalışan önceki başkanı indirdiler ve onun yerine, genel bir grev inşa ilan ederek işçilerin çıkarları için mücadele etme sözü veren Yang Kyung-soo’yu seçtiler. Güney Kore’de çalışan nüfusun yüzde 41’i gibi geçici bir işçi olan Yang, KCTU’nun geçici işçi kökenli ilk başkanıdır. Pek çok kişi Yang’ın daha genç, daha radikal bir işçi kuşağından geldiğini düşünüyor.
Yang, liderliği üstlendiğinden beri, devletin pandemiyi kontrol altına almak adına keyfi, sürekli değişen ve son derece demokratik olmayan kısıtlamalarına karşı çıkarak işçi protestoları ve mitingler düzenleyerek devlete karşı daha militan bir yaklaşım benimsedi. Güney Kore hükümeti daha sonra buna daha fazla baskıyla yanıt verdi. Bu yıl 2 Eylül’de devlet, KCTU Genel Merkezi’ne baskın düzenledi ve Yang’ı Meclis ve Gösteri Yasası ile Bulaşıcı Hastalık Kontrol ve Önleme Yasasını ihlal etmek ve ayrıca trafiği aksatma suçlamasıyla tutukladı.
Grevden fotoğraflar
Sendika.Org, Marxist.com, Truth Out