1. Haberler
  2. HABER ARŞIV2
  3. Erdoğan, Rusya’dan Kırım Yarımadası’nı Ukrayna’ya Geri Vermesini İstiyor: Türkiye Kimleri Destekliyor?

Erdoğan, Rusya’dan Kırım Yarımadası’nı Ukrayna’ya Geri Vermesini İstiyor: Türkiye Kimleri Destekliyor?

featured
service

Yoselina Guevara Lopez
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde bir video mesajında, Kırım Platformu’nun ikinci uluslararası zirvesi çerçevesinde yaptığı açıklamalarda, “Kırım’ın ayrılmaz bir parçası olduğu Ukrayna’ya geri dönüşü, esasen uluslararası hukukun bir gereğidir” dedi.
Erdoğan, “Kırım Tatar soydaşlarımızın güvenliğini ve refahını sağlamak da Türkiye’nin öncelikleri arasındadır” dedi. Cumhurbaşkanı bir kez daha, Kırım Tatar “parlamentosu” başkan yardımcısı Neriman Cuelyal’ın ve yarımadada tutuklu kalan en az 45 Tatar’ın serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Kiev’in çevrimiçi olarak gerçekleştirdiği ve Batılı ülkelerin liderlerini bir araya getiren Kırım Platformu Zirvesi, geçen yıl Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un “Batı’nın mevcut Ukraynalı yetkililerin neo-nazi ve ırkçı duygularını geliştirmeye devam edeceği” bir cadı toplantısı (Sabbat, antlaşma) olarak tanımladığı özelliklerin bir zerresini bile kaybetmeden, bu yıl Rus karşıtı karakterini daha güçlü bir şekilde korudu.

Bu nedenle yetenekli siyasetçi Recep Tayyip Erdoğan’ın tavrı şaşırtıcı değil. Aslında, Ukrayna’daki Rus askeri operasyonunun başlangıcından bu yana, Ankara, ABD ve NATO müttefikleri tarafından temsil edilen Batı ile Rusya Federasyonu arasında bir dengeyi koruyarak iki elle oynayabildi. Tam da bu uzman dengeleme eylemi niteliği, Türkiye’nin arabulucu rolünü oynamasına neden oldu, çünkü Türkiye’nin çatışmanın her iki tarafında da güçlü çıkarları var.

Moskova düzeyinde Ankara, Rusya Federasyonu’ndan enerji tedariki için bir dizi anlaşma yaptığı gaz devi Gazprom’un ana ticari ortaklarından biridir. Örneğin 2021 yılında Rusya, Türkiye’ye 5 milyon 800 bin metreküp gaz tedarik etti. Moskova, Ankara’ya ünlü S-400 füze sistemlerini de sattı. Öte yandan, Türkiye’nin Batı ile ilişkilerini analiz edersek, Ankara’nın 1952’den beri NATO üyesi olduğu ve Ortadoğu’daki NATO operasyonları için komuta üssü olarak hizmet veren İncirlik Hava Üssü de dahil olmak üzere çok sayıda üsse ev sahipliği yaptığı göz ardı edilemez. Hiç şüphe yok ki NATO için Türk topraklarında kalmak ona jeostratejik bir avantaj sağlamaktadır. Göç sorununa gelince, Ankara, Balkan Rotası üzerinden Avrupa’ya girmek isteyen çok sayıda göçmen için bir çevreleme duvarı işlevi görüyor.

Ancak Türkiye’nin, Rusya-Ukrayna çatışmasından bağımsız olarak, Kiev-Moskova arasında olanları dolaylı olarak etkileyen başka hedefleri de var. Örneğin Balkanlar’da Erdoğan, Belgrad ile, özellikle de bir yandan Sırp silahlı kuvvetlerinin modernizasyonuna olanak tanıyacak, diğer yandan da Türkiye’ye Avrupa’nın kalbinde hem askeri hem de savaş sanayisinde daha büyük bir varlık gösterme fırsatı verecek silah ihracatı alanında ikili işbirliğine başlamak istiyor; bazı analistlere göre 15 milyon Euro’ya yakın bir ciroyla. Türkiye’nin de etki alanını ve yatırımlarını Asya’ya doğru genişletmek istediği bir sır olmadığı gibi; aldığı kararlar, bu alanla diplomatik ve siyasi ilişkileri genişletme isteğini fazlasıyla göstermektedir. Ankara’nın, Orta Asya’yı Anadolu’ya büyük altyapılar aracılığıyla bağlayabilmek amacıyla büyük yatırımlar yapması tesadüf değildir: demiryolları, Hazar Denizi’ndeki limanlar ve enerji tesisleri, Kazakistan üzerinden Çin’e, bu da bir enerji merkezi olarak rolünü güçlendirebilir.

Erdoğan arabuluculuk rolünü yerine getirirse, “barışçı” veya “dünya barışını sağlayan” olarak uluslararası tanınırlık kazanacak, bu da Erdoğan’ın önümüzdeki günlerde arabulucu rolünü oynamaya devam edeceği anlamına gelebilir. Bu, Erdoğan için, tarihe geçmenin yanı sıra, 2013’te hükümetinin muhaliflerine karşı katı politikalar uyguladıktan sonra, farklı yerlerdeki tüm savaşçı dolaşmalarını küçümsemeden, kendisine yerleştirilen diktatör imajından kesin olarak kurtulmak anlamına gelebilir. Satranç tahtası hala açık, oyun kapanmadı, siyasi oyuncular hala taşları hareket ettiriyor.


Yoselina Guevara L. (@lopez_yoselina), uluslararası politika siyasi analisti, muhabiri ve Simón Bolivar 2022 Ulusal Gazetecilik Ödülü (Görüş) ve Anibal Nazoa 2021 (Venezuela) sahibidir.

Erdoğan, Rusya’dan Kırım Yarımadası’nı Ukrayna’ya Geri Vermesini İstiyor: Türkiye Kimleri Destekliyor?
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Devrimci Demokrasi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin