Posta ile elimize ulaşan MKP 3. Kongre Belgelerini, sosyalist basın sorumluluğu ile yayınlıyoruz. Yazıları MKP MK Perpektif yazısı ve 3.Kongre Kararları olarak 2 ayrı kategoride her gün yeni bölümleri yayınlayacağız. Devrimci Demokrasi Yayın Kurulu
*****
6- Sorunu Doğru Tespit Etmeliyiz
Gerçeğe sadık kalmalıyız. Doğruyu yanlıştan ayrıt etmek için materyalizm düşüncesi ve diyalektik yöntemle tahlil etmeyi öğrenmeliyiz. Sorunların kaynağıyla ilgilenmeyen sabit fikirliler gibi olmamak için kafamızı iyi kullanalım. Bu ve benzer konular üzerinde ciddiyetle duran Mao Zedung şöyle demektedir:
“Komünistler her zaman bir şeyin neden ve nasıl olduğunu araştırmak kendi kafalarını kullanmak ve bir şeyin gerçeğe uygun olup olmadığını ve gerçekten sağlam bir temele dayanıp dayanmadığını dikkatle düşünmek zorundadırlar. Ne olursa olsun bir şeyi körü körüne izlememeli, köleliği teşvik etmemelidir.” (Mao Seçme Eserler, Cilt: 3 S. 53)
Oldukça anlaşılır; savunulan her şey gerçeğe dayanmalı, ileri sürülen fikirlerin gerçeğe dayanıp dayanmadığına bakılmak, keza farklı koşularda doğru olan fikirlerin koşulların değişmesiyle değişebileceği akılda tutulmalı ve düşüncelerin nesnel gerçeğe uygun olup-olmadığı test edilmeli ve üzerine düşünülmelidir. Bir fikrin körü körüne savunulması hem kölelik hem de zihni köleliğin başkalarına teşvik edilmesidir. O halde böylesine zararlı bir sapmadan uzak durmak şarttır. Fikirlerimizi nesnel gerçeğe dayatmak gibi gülünç anlayışlara karşı Marksizm’in bize söyledikleri fikirlerimizi nesnel dünyadan elde etmeliyiz. Sübjektif dogmatikler düşüncelerini gerçeklerin yerine koyduklarında her hangi bir şey geliştirmiş olmuyorlar. Gerçeğe uygun olmayan bir takım fikirleri körü körüne dogma seviyesine çıkarıp tekrar etmekte ve bunlara inanılmasını isteyenler yok mu içimizde? Elbette var!
Ama hatalı fikirlere inanmak gibi bir zorunluluğumuz yok. Bu eğilime karşı önlem olarak diyalektik materyalizm felsefi anlayışının derinleştirilmesi, ideolojik eğitimin aksatılmaması, inceleme ve araştırmaya dayalı tutarlı bilgiyle hareket edilmesi tarzının geliştirilmesi gerekmektedir.
Sorunlarımızın varlığı tüm yoldaşlarca görülüyor ve kabul ediliyor. Bu durumda içimizdeki çelişmeleri de kabul etmiş oluyoruz. Çünkü sorunun varlığı çelişmenin ifadesidir. “Sorun, bir şeyin içindeki çelişmedir. Nerede çözülmemiş bir çelişme varsa orada bir sorun var demektir.” (Mao Seçme Eserler, Cilt: 3 S. 65) Peki bu sorunların karşıt yönleriyle ortaya konulması yönünde yeterli çaba gösterilmez ise karşıt yönleri keşfedilmemiş sorunun çözümü nasıl mümkün olabilir? Soruna yönelik çok yönlü çözüm fikrinin geliştirilebilmesi için öncelikle çelişmenin karşıt içerikleriyle tespit edilmesi gereklidir. Eğer sorunun varlığı kabul edilmesine rağmen, bu sorunların ne olduğuna dair bir çaba gösterilmiyorsa o zaman çözümde bulunmayacaktır. Örneğin partinin inşa edilmesi meselesi var. Bu var çünkü parti yıkıldı. Peki bu önemli meselede parti inşasını sağlayacak iç çelişkilerin açığa çıkartılarak kapsamlı tahlil edilmediği zaman sorunlara çözüm bulunabilinirmi? Kesinlik hayır! Teorik, siyasi ve stratejik çizgi sorunlarına yol açan nedenlerin açıklığa kavuşturulması, mevcutta savunduğumuz program, teori ve pratiğimizin toplumsal gerçeklikle uyumlu olup-olmadığının araştırılması ve tahlil edilmesi yolu ile ancak sorunlara çözüm bulunabilir.
Sorunun varlığını gördüğümüzde bu bir ilk adımdı, ama çözüm değildi, sorunların iç çelişkilerini açıklığa
kavuşturan toplumsal genel durumun dayanaklarıyla açılanması ve doğru fikirlerle parti birliğinin sağlanması tutumu ise çözümü içeriyordu. O halde karşılaşılan tüm sorunların karşıt kutuplarının tespit edilerek ve araştırmalar ile tahlil yapılması tarzına bağlı kalınmalı.Bu durumda “bizim teorimiz tümüyle işe yaramaz hale mi geldi?” soruna böyle yaklaşılmamalı. Teori ve siyasi programımızın sadece nesnel toplumsal şartlar ile ters düşen yanları, eskiyen yanları bırakılmak zorundaydı. Ve
biz eskiyen elbisemizi yenisiyle değiştirerek yola devam ediyoruz. Bu tutum başlı başına diyalektik materyalizm bakış açısıyla gerçeklerden hareket etme ilkesine bağlı olduğumuza ve geç kalsak bile hatalı yönlerimizi aşabileceğimizi göstermektedir. Demek ki komünizm bilimine dayanan, temelleri sağlam bir parti teorisi, pratiği ve siyasi çizgisine sahibiz. Diyalektik tarihi materyalizmi Türkiye-K. Kürdistan devrimi mücadelesinin dayandığı somut koşullarına uygulama iradesine sahip olduğumuza göre programımızın değişen üretim ilişkileri ve sosyal yapıya uygun hale getirilmesi önümüzü görmemizi sağlamıştır. Karanlıkta el yordamıyla düşüp bir yerimizi kırmaktan kurtulduğumuzu da görmüş olacağız.
devam edecek…