25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde DİSK Ankara Kadın Komisyonu, Çankaya Belediyesi önünde “ILO 190 sayılı sözleşme onaylansın” demek için buluştu. Yapılan açıklamaya DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da katıldı
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde DİSK Ankara Kadın Komisyonu, Çankaya Belediyesi önünde “ILO 190 sayılı Sözleşme onaylansın” demek için buluştu. Polisin belediye önünü ablukaya alması ve açıklamaya izin vermemesinden dolayı DİSK’li kadınlar açıklama yapmak için Sakarya Caddesi’ne geçtiler. Sakarya Caddesi’ne alkışlarla sloganlarla geçen kadınlar, yürüyüş sırasında da sürekli olarak polisin engelleme girişimlerine maruz kalırken polis, gazetecilerin çekim yapmasına da engel oldu.
DİSK Kadın Komisyonu, dün (24 Kasım) de Adana, Kırklareli ve İzmir’de ILO 190 için eylemdeydi. Eylemin startı Kadıköy’de verilmişti. Sonra Kocaeli’nde devam etmişti.
ILO 190 sayılı sözleşme için kampanya
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun da katıldığı açıklama Sakarya Caddesi’nde yapıldı. İlk sözü alan Çerkezoğlu, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin de arttığı bir süreçte işyerlerinin de bu süreçten muaf olmadığına vurgu yaptı. Bu kapsamda 2019 yılında ILO’nun İşyerinde Şiddet ve Tacizle Mücadele Sözleşmesi olan 190 sayılı sözleşmesini dünyanın her yerinden gelen sendika temsilcilerinin katılımıyla hazırladığını ifade eden Çerkezoğlu, bu sözleşmenin Türkiye’de de onaylanmasını ve uygulanması için gerekli iradenin gösterilmesini talep ettiklerini belirtti. Pazartesi günü İstanbul’da yaptıkları basın açıklamasıyla “ILO 190 sayılı sözleşme onaylansın” kampanyasını başlattıklarını belirten Çerkezoğlu, kampanyanın diğer illerde sokakta ve işyerlerinde devam edeceğini ifade etti. “İki hafta boyunca DİSK’li kadınlar işyerlerinde hazırlanan kokartlarla çalışacak ve kampanyanın yaygınlaşması için Meclis’teki muhataplarla buluşturacağız” diyen Çerkezoğlu, sözleşme onaylanana kadar mücadeleye devam edeceklerini ifade etti.
İstanbul Sözleşmesi de gündemdeydi
Çerkezoğlu konuşmasının devamında “İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı kararnamesiyle çekilinmesini asla kabul etmiyoruz. İstanbul Sözleşmesi yaşatır demeye devama ediyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğimizi ve İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz” dedi.
Çerkezoğlu’nun konuşmasının ardından DİSK Kadın Komisyonu adına basın açıklaması okundu. Açıklamada 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü‘nün tarihine değinilirken DİSK’in ILO 190 sayılı sözleşmesi için yaptığı kampanyaya dair şunlar söylendi:
ILO 190 sayılı Sözleşme, şiddeti tek taraflı ısrarlı takip, tehdit, sözlü kötü muamele gibi geniş kapsamlı olarak tanımlaması ve herkesi kapsamasıyla şiddete ve tacize karşı mücadele için önemli bir yol haritasıdır.
Bu nedenle, DİSK olarak diyoruz ki; ILO 190 sayılı “İşyerinde Şiddet ve Tacizle Mücadele Sözleşmesi” hükümet tarafından hızla onaylanmalı ve etkin bir biçimde uygulanmalıdır.
ILO 190 sayılı Sözleşme’nin onaylanması ve etkin bir biçimde uygulanması için DİSK olarak işyerlerimizden, siyasi partilere kadar sürecin tüm muhataplarına ulaşmayı hedeflediğimiz bir kampanyayı başlatıyoruz. Bugünden itibaren tüm DİSK’li kadınlar olarak işyerlerimizde, fabrikalarımızda bu talebimizi anlatan kokartlarla çalışacağız. İşyerlerimizde bildirilerimizi okuyacak ve talebimizi yüksek sesle ifade edeceğiz. Birincisini 22 Kasım 2021’de İstanbul’da başlatacağımız basın açıklamalarımızı iki hafta boyunca tüm bölgelerde gerçekleştireceğiz.
ILO 190 sayılı Sözleşmesi’nin onaylanması için kampanyamızı işyeri işyeri, kent kent yürütecek ve mücadelemizi büyüteceğiz. Emeğimize, ekmeğimize ve hayatlarımıza sahip çıkacağız.
Her alanda inatla ve umutla mücadele eden kadınlar olarak taleplerimiz açıktır ve nettir:
- İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun etkin bir biçimde uygulansın!
- 25 Haziran 2021’de yürürlüğe giren ILO 190 sayılı Sözleşme onaylansın!
- Kadınlara özgü görülen ev içi sorumluluklar için kamusal politikaların hayata geçirilmesi şarttır. Özellikle kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılarak tüm kadın ve erkeklerin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalıdır.
- Kamu-özel ayrımı olmaksızın, zorunlu hizmet ve üretim alanında çalışan ebeveynlere dönüşümlü ve eşit olarak ücretli izin verilmelidir.
- İktidarın politikalarında kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimleri yerine kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalıdır.
- COVID-19 pandemisinin yarattığı iş ve istihdam kayıplarından en çok etkilenen, iş ve gelir kaybına uğrayan kadınlar için özel önlemler alınmalıdır.
Kaynak:sendika.org/Ankara
Yorumlar kapalı.