Her örgütlenme bir ideolojinin ürünü olduğu gibi sınıfsal, siyasi amaca hizmet eder. Marxizm, Leninizm, Maoizm bilimsel dünya görüşü ve Kaypakkaya güzergahında komünizm ideolojisinin savunucusu ve halkın örgütlenme aracı olan yayın organları bedeller ödeyerek sansür, yasaklama, engelleme, işkence ve katliamları göğüsleyerek yürüyüşünü sürdürdü. Hiç bir saldırı bundan sonra da devrimci ilerlemeyi durduramayacaktır. Sınıf Perspektifi dergisi devrimci proletaryanın ideolojisinin ve politik mücadelesinin engellenemez sözünün somutlaştığı yayın organları arasında geleneğinin bir devamcısı olarak yerini alıyor.
Hali hazırda mecliste görüşülmekte olan sansür yasası, faşist türk devletinin özgür basına yönelik ne ilk ne de son saldırısı olacaktır. Devrimci sosyalist basın bu tür saldırıları göğüslemekle kalınmamış aynı zamanda her türden burjuva sınıfsal işbirlikçi oportünist akıma karşı da Marksizm ideolojisinin yılmaz savunucusu olmuştur. Devrimci sosyalist basına yeni bir nefes katacak olan Sınıf Perspektifi yayın hayatına başlayacak olmasını şu sözlerle duyurdu:
“Dostlar yoldaşlar,
Sosyalist basın cephesinde yeni soluk olan dergimiz, “devrimci teori olmadan devrimci pratik olmaz” şiarı ile kendisine misyonlar edinmiş ve komünist öncünün ışığında varolmuştur.
Sosyalist basının bir parçası olarak kitlelerinin sesine ses veren, kendi sesini kitlelere ulaştırma gayesiyle hareket edecek olan dergimiz, önceli olan Halkın Gücü’nden Devrimci Demokrasi’ye uzanan tarihi sürecin de bir parçası, devamcısı olarak yayın hayatına devam edecektir. Bu perspektifle kendisini örgütleyen kolektifimiz, bu süreçte “Sınıf Perspektifi” ismi ile yayın hayatına kaldığı yerden devam edecektir. Uzun bir aradan sonra sizlerle tekrar buluşmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz.
“Sınıf Perspektifi” bu anlamda geçmiş anlam bütünlüklerini korumak ile geleceğe, gelecek kuşaklara bir ışık görevi görecektir. Adından anlaşılacağı üzere Proleter sınıf eksenli yayın hayatı amaçlamaktadır. Sınıf hareketinin sorunlarına, tarihsel ve politik açmazlara bazen virgül olmak, bazen ise nokta olmak inancına, iradesine hatta ve hatta cevap olma gücüne sahiptir.
Hakikatin peşinde koşan Komünistlerin devrimci teoriyi kendine rehber edinen yoldaşların bu anlamda üstüne büyük görevler düşmektedir. Deryalarda bir katre, çölde ise bir kum tanesi olduğumuzun farkındayız. Yeri geldiğinde bozkırları tutuşturan bir kıvılcım olduğumuzun da bilincindeyiz.
Olmak ya da olmamak düsturunun yaşadığımız bu yüzyılda artık mümkün olmadığı tam tersine yolda olmanın, hareket etmenin yaşadığımız yüzyılda gerçekliğimizle birebir örrüştüğü su götürmez gerçektir.
Dergimiz sınıf hareketini, sınıfı ilgilendiren bütün konuları tartışmaya açacaktır. Sınıf ortaya çıktığı süreçten itibaren kendisini gezegenin, emeğin, Lgbti+ların, kadınların, gençlerin, Kürtlerin ez cümle tüm ezilenlerin, işçilerin sınıf bilinci ve örgütü ile kurtuluşunun politik anlamda ifadesi olduğu iki asırdan uzun sürece dair bütün birikimler tarafımızca halk kitlelerine ulaştırılmaya çalışılacaktır. Coğrafyamızda onlarca dergi, fasikül bulunmaktadır. Bizler bu dergilerin içeriğinden farklı olarak okuyucuya hareketin, bilincin ve iradenin neler yapabileceğini sunacağız.
Sınıf perspektifi bir dergi olarak üstüne düşen görevleri faşizm koşullarında yerine getirmekten tereddüt etmemekte, Dünya, Türkiye ve Kuzey Kürdistan halklarının arayışlarına cevap olmaya çalışmaktadır. ‘Halka inilmez halkla beraber hareket edilir’ bilincini taşımaktadır. Kitlelerin eksikliği, gerici yönleri ile bir olmayı değil, kitleleri ileri taşıyan toplumsal ve politik kurtuluşu muştulayan politik argümanları üretmenin peşindedir.
Siyasete yön veremeyen, teorik zemini çürümüş ve pratikten yoksun olanların kitle kuyrukçuluğundan öteye gidemediğini, gidemeyeceğini görüyoruz. Doğru politik doğrultu ile kitlelere yön vermek yerine liberal söylemlerle kitleleri pasifleştirenlerin ‘sınıf perspektifinden’ öğrenecekleri çok şey olduğunu düşünüyoruz.
Mütevazı olmayacağız çünkü sırtımızı halkımıza, sınıfımıza ve sınıfımızın tüm dünyayı ve ezilenleri
, canlıların geleceğini felaketlerden, yıkımlardan kurtaracak evrensel gerçekliğine yaslıyoruz.
Öncü ile halkın çıkarları çatışırsa halkın çıkarlarını gözetenlerin yoldaşları olarak tekrar ediyoruz:
Vardık varız varolacağız!
Dün Bizimdi, Gün Bizimdir, Yarın da Bizim Olacak!”