İHD İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu “Çocuk Hakları Günü” vesilesiyle Şişhane Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Çocuk Hakları Komisyonu “Çocuk Hakları Günü” vesilesiyle birçok ilde açıklama yaptı.
İstanbul Şubesi ise Şişhane Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. Eylemde yapılan açıklamada gün hakkında şunlar söylendi:
“20 Kasım, çocuğun insan haklarına saygı gösterilmesi, korunması ve geliştirilmesi konusunda mihenk taşlardan biri olan Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin 35. yıldönümü dolayısıyla çocukların hak sahibi ve eşit yurttaşlar olduğunu; yetişkinlerin sorumlulukları ve devletin yükümlülükleri olduğunu hatırlamak, hatırlatmak için önemli! Bunun yanı sıra ısrarla ve inatla, çocuğun insan haklarının bir güne sıkıştırılacak kelimeler değil, her zaman öncelik ve gündem olması gereken bir düşünce, yaklaşım ve hareket zemini olduğunu vurgulamak istiyoruz.”
Çocuklara yönelik hak ihlallerinin anlatıldığı açıklamada Türkiye’de çocuk haklarının sadece kâğıt üzerinde kaldığı vurgulanarak ihlallerin son bulması için şu talepler sıralandı:
“Israrla ve inatla Türkiye Devleti’ni, taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme’deki yükümlülüklerini yerine getirmek üzere öncelikle: *Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin 28 ve 29. maddeleri gereğince eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için gerekli her türlü alt yapının her bir çocuk için oluşturulmasını, *Şiddete maruz bırakılan çocukların kolay erişebilecekleri destek ağlarının yaygınlaştırılmasını, *Hapishanelerde kaç çocuk olduğunun açıklanmasını ve hapishanelerde bulunan çocukların derhal serbest bırakılmasını, *Çalışan çocukların eğitim ve sağlığa ücretsiz erişimlerinin sağlanmasını, *Çocuk istismarına evlilik yoluyla cezasızlık getiren yasa tasarısının yeniden gündeme alınmayacak biçimde iptal edildiğinin açıklanmasını, *Medeni Kanun’da aile rızasıyla 17, mahkeme kararıyla 16 olan evlilik yaşının, koşulsuz şartsız olarak 18 yaş üzerine çekilmesini, *Çocuklara karşı işlenen suçlarda çocukların yüksek yararının gözetilerek cezasızlık kültürünün ortadan kaldırılmasını, *Sözleşmenin 17, 29 ve 30. maddelerindeki çekinceleri kaldırarak çocuklara ana dilinde eğitim hakkının tanınmasını,
*Çocuk hakları örgütleri ile iş birliği yaparak, uygulanabilir bütüncül bir çocuk koruma politikası oluşturulmasını ve başta Çocuk Haklarına dair Sözleşme olmak üzere insan hakları belgeleri üzerine inşa edilen İstanbul Sözleşmesi’ne tekrar taraf olunmasını acilen talep ediyoruz. Türkiye’nin de imzacı olduğu, onayladığı, yürürlüğe koyduğu ama yükümlülüklerini yerine getirmediği Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin gerekliliklerini ısrarla ve inatla hatırlatmaya, talep etmeye devam ediyoruz.”