Almanya’da faşizm tehlikesine karşı kitlesel eylemler genişleyerek devam ediyor. Faşistlerin Postdam buluşmasının açığa çıkması Avrupa’da sağa kayışa karşı biriken öfkede bir patlamaya yol açtı. Faşizme ve sağa karşı irili ufaklı binlerce inisiyatif oluştu ya da var olan inisiyatifler aktif olmaya başladı.
Bu hafta sonu faşizme karşı inisiyatiflerden parti ve gençlik örgütlerine kadar uzanan geniş bir yelpazenin yaptığı çağrıyla Düsseldorf’da yapılan eyleme 100.000, Berlin’deki eyleme ise 300.000 kişinin katıldığı açıklandı. Berlin’de faşist AfD’ye ve aşırı sağcılığa karşı düzenlenen eylem için beklenen 100.000 kişiden çok daha fazla insan alanlara çıktı. Polis, Cumartesi öğleden sonra sosyal medya platformlarında 150.000’den fazla kişinin şu anda alanda olduğunu yazdı. Aynı saatlerde organizatörler yaklaşık 300.000 katılımcıdan söz ediyordu.
Berlin’de katılımcılar sembolik olarak “Biz güvenlik duvarıyız” sloganı altında bir insan zinciri oluşturdu. Reichstagswiese’nin (Federal meclisin önü ve çevresi) dolu olduğu ve insanların artık oraya gitmemesi gerektiği yönünde anonslar yapıldı. Moltkebrücke gibi çeşitli girişlerden etkinliğe erişim artık mümkün değildi ve Brandenburger Tor S-Bahn ve U-Bahn istasyonu da geçici olarak kapatıldı.
***
Değişik zaman ve değişik ihtiyaçlara bağlı olarak kurulan inisiyatiflerin geçirmekte olduğu değişim Alman burjuva medyası tarafından da gözlemleniyor. Şansölye Olaf Scholz’un (SPD) “Büyük ölçekli” sınır dışı etme çağrısına yanıt olarak kurulan inisiyatifler burjuva partilerine karşı da çekingen de olsa konumlanıyorlar. Alman basını bundan duyduğu rahatsızlığı ”İki hafta önce Münih’teki gösterinin organizatörlerinden biri bir adım daha ileri gitti: CSU ve FDP(Liberal parti) politikacıları orada istenmeyen kişiler olarak ilan etti” diye ifade etti. Burjuva Alman basını, ”Bu tehlike özellikle Almanya’nın batısındaki büyük kentler için söz konusu. Diğer yerlerde ise ittifaklar kendilerini solda konumlandırmayı göze alamıyor” diye yazdı.
Rohefahne gazetesi Berlin’deki büyük eylemle ilgili gözlemlerini şöyle özetliyor:
”Ama en önemli şey yüzlerce konuşmaydı. Pek çok gösterici AfD’nin yasaklanması talebine katılıyor, ancak aynı zamanda bunun ötesine geçmemizi, faşizmin kapitalizmdeki köklerini eleştirmemizi, reel sosyalizmi savunmamızı özellikle iyi buldular. Sosyalizme bu kadar açık bir duruş nadiren gördük.”
Belli bir anın ürünü olarak ortaya çıkan toplumsal hareketler ve onun ürünü olan örgütlerde gelişmeye bağlı olarak gelişir, değişir ve dönüşürler. Postdam faşist buluşmasının toplumda faşist sağa karşı biriken öfkeyi patlatarak faşizmin kitlesel sorgulanmasını toplumun gündemine soktu. Faşizmin sınıfsal temellerini tarihsel deneylerinde yardımıyla somut olarak açıklayıp yaygın bilgilendirme ve propaganda çalışmasının yapılmasının önemini artırmıştır. Almanya’nın durgun toplumsal hareketinde yaşanan canlanmadan heyecan duyan Alman devrimcilerinde doğru olarak gözlemlediği gibi ”Sosyalizme bu kadar açık bir duruş nadiren gördük”. “Kendi davası için dövüşmeye niyetlenenlerin kulağı da gözleri de açılır…