Rusya ve NATO arasında Moskova’nın Ukrayna sınırına 100 bin asker yığması sonrasında başlayan görüşmeler bir anlaşmaya varmadan sonuçlandı. NATO’nun “çatışma riskini önlemek üzere silahları konuşma” önerisini Rusya reddetmedi. Yanıt için süre istedi.
Fotoğraf: Brüksel zirvesinde (soldan) Aleksandr Fomin, Rusya Savunma Bakan Yardımcısı, Aleksandr Gruşkin Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı, Jens Stoltenberg, NATO Genel Sekreteri/ NATO
Rusya ve NATO Konseyi arasında Çarşamba günü Brüksel’de gerçekleşen dört saatlik müzakere, bir anlaşmaya varılmadan sonuçlandı.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg görüşmelerin bitiminde yaptığı basın açıklamasında Rusya’yla silahların denetimi ve füze konuşlandırmaları üzerine müzakereye istekli olduklarını ancak Moskova’nın Ukrayna’nın ittifaka katılma isteğini veto etmesine izin vermeyeceklerini ve ve Avrupa’da hakiki bir yeni savaş riski olduğunu söyledi.
Stoltenberg’in önerisi, Ukrayna sınırına yaklaşık 100 bin asker yığarak Batı’yı müzakere masasına zorlayan Rusya’nın kapsamlı taleplerinin yalnızca bir kısmını karşılıyor. Moskova’nın bu taleplere nasıl bir tepki vereceği henüz belli değil.
Stoltenberg, NATO’nun Moskova’yla silahların denetimi, füze konuşlandırmaları ve güven artırıcı önlemler gibi konularda daha çok görüşmeye hazır olduğunu söyledi. Rusya, buna yanıt vermek üzere geri dönmek için zaman istediğini de ekledi.
Stoltenberg “NATO müttefikleri ile Rusya arasında önemli farklılıklar var” dedi. “Farklılıklarımızı kapatmak kolay olmayacak, ancak, tüm NATO müttefikleri ve Rusya’nın aynı masa etrafında oturup önemli konuları ele almaları olumlu bir işaret.”
Rusya, Batı’nın iddialarına karşın Ukrayna’yı işgali planladığını reddediyor, ancak kendi güvenliği için, NATO’nun daha fazla genişlemesinin durdurulmasını istiyor. Rusya ayrıca Soğuk Savaş’ın ardından NATO’ya katılan Orta ve Doğu Avrupa ülkelerindeki müttefik güçlerin geri çekilmesi de dahil olmak üzere bir dizi teminat talep ediyor.
Pazartesi günü Cenevre’de Rusya’yla müzakerelerde bulunan ABD heyetinin Başkanı Wendy Sherman, Brüksel’de Rusya’dan yeni bir şey duymadıklarını söyledi.
Sherman gazetecilere verdiği demeçte, nükleer silah sahibi Rusya’nın neden çok daha küçük bir komşusunca tehdit edildiği algısına kapıldığı ve sınır boyunda gerçek mermilerle atış tatbikatı yaptığını anlamanın zor olduğunu söyledi.
Rusya görüşmelerde, gerilimi azaltmak üzere herhangi bir taahhütte bulunmadı, ancak tersine bir açıklama da yapmadı.
Yüksek bedel
Stoltenberg, Ukrayna’ya yönelik olarak herhangi bir şekilde güç kullanmasının Rusya’nın yüksek bir bedel ödemek zorunda kalacağı ciddi bir siyasi hata olacağını söyledi.
Stoltenberg, Ukrayna’nın NATO’ya üye olup olmayacağına yalnızca Ukrayna ve NATO’nun karar verebileceği yönündeki NATO tutumunu yineledi. Bu olasılık ilke olarak 2008’den bu yana NATO gündeminde yer alıyor.
Rusya, Batı’yı taleplerinin aciliyetini takdir etmemekle suçluyor ve müzakerelerin biteviye sürüp gitmesine rıza gösteremeyeceklerini söylüyor.
Rusya, Soğuk Savaş biterken 16 üyesi olan NATO’nun üye sayısının- Orta ve Doğu Avrupa’da büyük bir eski komünist ülkeler grubunu da içererek- 30’a çıkmasının ülke güvenliği için bir tehdit oluşturduğunu ve kendisini korumak üzere “kırmızı çizgiler” çizme ihtiyacı olduğunu ileri sürüyor.
Rusya’nın üç temel talebi Rusya’nın resmi devlet ajansı TASS, Brüksel görüşmelerinin sonuçlanması sonrasında servise koyduğu haberde “Moskova’nın tutumunun genel hatlarıyla, üç kilit noktada toplandığını” duyurdu: ABD nükleer silahlarının Avrupa’dan çekilmesi; NATO’nun konvansiyonel güçlerini Rusya sınırlarına yerleştirme ve askeri altyapı oluşturma uygulamasına son verilmesi; NATO’nun Ukrayna ve Gürcistan’ı ittifaka katmaktan vazgeçtiğini resmen açıklaması.Moskova’ya göre, bu önlemler, Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı’nın dağılmasından sonra Avrupa’da Rusya aleyhine doğan ciddi güvenlik dengesizliğinin giderilmesine ve askeri ve siyasal gerilimin önemli ölçüde hafifletilmesine yardımcı olacak.Moskova böylece Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) üyesi ülkelerin tümünün, 1999 İstanbul zirvesinde teyit ettikleri, bir devletin veya bir devletler grubunun güvenliğinin diğer ülkelerin güvenliği pahasına sağlanamayacağına ilişkin temel ilke etrafında yeniden bir araya gelmelerinin mümkün olacağını umuyor. |
Kaynak:bianet.org
Yorumlar kapalı.