Haber Merkezi: Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın, İnfaz yakmalara son” şiarıyla sürdürdüğü kampanyanın finalini bugün Şişli Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlediği etkinlikle sonlandırdı. Maoist tutsaklar TDİ’nin bileşeni olan Yeni Demokrasi Aileleri Derneği’ne (YDAD) ve etkinliğe gönderdikleri mektupta, yürütülen çalışmaları olumlu bulduklarına ve devrimci dayanışmanın önemine vurgu yaptılar. Maoist tutsaklardan gelen mektupta şunların altı çizildi:
“Değerli ailelerimiz, YDAD emekçilerine merhaba!
Selam ve saygılarımızı sunuyoruz. Her bakımdan iyi olmanızı diliyoruz.
15.11.2021 tarihli mektubunuzu aldık. Çok sevindik. Ayrıca aileler olarak infaz yakmalar, hasta tutsakların bırakılmaları, hapishanelerde ağırlaşan duruma yönelik bir duyarlılık oluşturulması için yürüttüğünüz çalışma çok anlamlı ve önemlidir. Daha geniş kapsamda kurumsal olarak ailelerin dayanışma inisiyatifiyle ortak çaba içinde olmaları ihtiyaç duyulan mücadele çabalarıdır. Pandemi koşullarında artan zorluklara rağmen gösterilen çabaların değeri küçümsenemez. Ayaklarımıza takılmış prangaların kırılması ancak onu kırma çabası içinde olmakla gerçekleştirilebilinir.
Sosyalist basını-gazeteleri takip edemiyoruz. Yasak. Yeni Yaşam’ı zaten vermiyorlardı, listeye Evrensel gazetesini de eklediler, engellediler. BirGün (04 Aralık) de TDİ kampanyasının küçükte olsa bir haberini okumak güzeldi. Ne yazık ki sosyalist iddialı olan bu ve benzeri gazeteler hapishaneler gerçeğine yeterli düzeyde ilgi göstermiyorlar. Sürpriz oldu!.
Önemli ve unutulmaz tarihi günde gerçekleştirilecek panel-etkinlik ile bir süredir yürütülen çalışmaların sonlandırılması planlamasının yüksek katılımla gerçekleşmesini umuyoruz. 19 Aralık unutulmaz bir tarihtir ve tarihi hafızanın canlı olmasının önemini vurgulamak istiyoruz. Bu önemle bir nebze olsun düşüncelerimizi belirtebiliriz.
———————————————
Öncelikle 19-22 Aralık gibi önemli tarihi günde ortak çalışma içinde yan yana gelen devrimci kurumları ve onların fedakar çalışanları başta olmak üzere, destekte bulunan, emek veren her kese selam ve saygılarımızı sunuyoruz. Her konuda büyük acılar ve zorluklara katlanan ailelerimize saygılarımızı sunuyoruz.
19-22 Aralık unutulmaz bir gündür, çünkü kanla yazılmıştır ve silinemez. Hapishanelerde yapılan baskı ve katliamları hepiniz bilirsiniz, ama 19 Aralık bu katliamların en kapsamlısı, en zalimcesidir. Devlet egemen sınıfın baskı aygıtıdır. Hapishaneler baskı aracı olan devlet çarkının önemli dişlilerinden biridir. Yine bilinir ki baskının, zulmün olduğu yerde direniş kaçınılmaz ve meşrudur. 19-22 Aralık 2000’de 20 Hapishaneye aynı anda bu devletin askeri güçleri silah, bomba kullanarak saldırıda bulundu 28 devrimcinin öldürülmesi, yüzlerce yaralı, tutsakların yakılması, işkenceler gibi bir dizi suç işlenerek devrimci tutsaklar F Tipi tecrit-tredman hapishanelerine nakledildiler. Devrimci kurumlar, aileler çocuklarını kimin öldürdüğünü sordular, yargılanmalarını istediler, ama hiçbir devlet görevlisi ceza almadı. Demek ki adalet sadece egemenler içinmiş.
Tecrit, tredman f tipi hücre sistemine karşı başlatılan 20 Ekim Ölüm Orucu direnişi sürerken 19-22 Aralık saldırısı gerçekleşti. Ölümü küçülterek yenenler bu saldırıyı da cesaretle karşıladılar. Yakıldılar, kurşunlandılar, atılan kimyasallardan etleri döküldü, sıkılan gazlardan baygınlık geçirdiler, gözleri kör oldu, parmakları koptu, ağır yaralar aldılar ama teslim olmadılar. Kurşun yağmuruna karşı devrimci marşlar ve sloganlar haykırdılar. Katliam saldırısına direnişle cevap verilmesini olanaklı kılan devrimci amaca, işçi sınıfı ve emekçi halkın kurtuluş davasına olan bağlılıktı. Zorla f tipine götürüldükten sonra da direniş sürdü. Bu anlamıyla katliam egemenlerin, direniş ise emekçi halkın sınıf bilinci almış evlatlarınındı. Zalimler, sömürücüler ile mazlumlar, sömürülenlerin devrimci iradesi çatıştı.
Maoist tutsaklar 19-22 Aralığı komünist-devrimci tutsakların kahramanca direnişi, devrimci amaca fedai ruhla bağlılık, ne pahasına olursa olsun sosyalist sınıf mücadelesi bayrağını yüksekte tutmak için canını vermekten çekinmeyen ruhun iradeleşmiş hali olarak kavramaktadırlar. 19-22 Aralık ölümsüzlerini bu inançla saygıyla anıyoruz.
19-22 Aralık geçmişte kalmış değil, günün mücadele ruhudur. Çünkü kararlı mücadele olmadan sosyalizm davası gelişemez. 19-22 Aralık’ta kırılmaz bir iradeyle tarih yaratıldığı gibi bugünde tecrit-tredman hücre tipi hapishanelerde tutsaklar direnmektedir. Onurla andığımız geçmiş direniş geleneğinin geleceğe çağrısı şudur: zorluklar ne olursa olsun mücadele et ve devrimci amaçtan asla sapmadan ilerle.
Bir kez daha ailelerimizi, devrimci kurumlarımızı buluşturan 19-22 Aralık ölümsüzlerini saygıyla anıyor, tarihimizi unutmayan ve unutturmayanlara selam ve saygılarımızı sunuyoruz…
MKP dava tutsakları adına: Veysel Kaplan”
Yorumlar kapalı.