Sağlık emekçilerinden açıklama: Artık yeter, ölmek istemiyoruz!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Diyarbakır’da sağlık çalışanlarına yönelik gerçekleştirilen saldırılara ilişkin Dicle üniversitesi önünde açıklama yapan sağlık çalışanları ‘Artık yeter, ölmek istemiyoruz’ dedi.

Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi Hastanesi nöroloji yoğun bakım ünitesinde 29 Eylül 2024 sabah saatlerinde bir hasta yakını, 8 aydır tedavi gören hastanın vefatı sonrası sağlık çalışanlarına saldırdı. Olayda çalışanlar darp edilirken, yoğun bakımdaki malzemeler de zarar gördü.

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şubesi ve Dev Sağlık İş Diyarbakır Şubesi, yaptığı açıklamada, olayın hastane yönetiminin ihmalleri ve sağlık sistemindeki sorunlardan kaynaklandığını vurguladı.

Grup adına basın açıklamasını Dicle Üniversitesi İş yeri temsilcisi Sezgin Güler okudu.

Güler, Beyaz kod verilmesine rağmen müdahalenin geciktiğini belirten sendikalar, hastane yönetimini ve sağlık politikalarını eleştirerek, şiddetin bir halk sağlığı sorunu olduğunu ifade etti.

siddet-foto.jpeg

‘Yönetimin ihmalleri şiddetin önünü açan nedenlerdir’

Yaşanılan olayların yönetimin büyük ihmalkârlığı olduğunu söyleyen Güler, şunları aktardı: “Beyaz kod verildiği halde olay yerine hemen gelmesi gereken ekibin geç gelmesi, Hemşire eksikliği bahane edilerek aylardır yoğun bakım hemşirelerinin gün aşırı 24 saatlik nöbetler tutması ve bu sorunu başka birimlerden eleman almak gibi geçici çözümlerle geçiştirmeye çalışılması hem hizmet kalitesi hem de çalışan güvenliği açısından sorundur. Yine üçüncü basamak yoğun bakımlarda durumu çok ağır hastalar olduğu için olası şiddet olaylarına karşı kapının önünde beklemesi gereken güvenlik eleman eksikliği bahane edilerek yeterli güvenliği sağlayamamakta yine büyük bir ihmaldir. Çalışanların güvenliğini sağlamak zorunda olan hastane yönetiminin ihmalleri şiddetin önünü açan nedenlerdir.”

‘Şiddet hiçbir sorunu çözmez’

Gerçekleştirilen saldırıların bütün hastaların sağlığını tehlikeye attığı ifade eden Güler, “Buradan halka seslenmek istiyoruz savaşta, depremde, pandemide, toplumsal her felakette alanlarda olan sağlık emekçilerine yönelik şiddeti kabul etmiyoruz. Sağlım sistemindeki tıkanıklığın nedeni veya bu olaydaki gibi 8 aydır makinelere bağlı şekilde bakılan hastanın ölümünün nedeni de sağlık emekçileri değildir. Şiddet hiçbir sorunu çözmez, şiddet sağlık hizmetlerinin aksamasına neden olur ki, o gece yaşanan şiddet olayı orda yatan onlarca hastanın sağlık hizmetini almasına da engel olmuştur” dedi.

“Hiçbir sağlık emekçisi güvende olmayacaktır”

Yaşam haklarının korunması için yetkilileri göreve çağıran Güler, şunları söyledi: “Sorumlular belli, Sağlık Bakanı başta olmak üzere bu iktidarın sağlık belirleyicilerine etki eden her alandaki yöneticileridir. Şiddeti doğuran, besleyerek büyüten sebepler ortadan kaldırılmadıkça hiçbir sağlık emekçisi güvende olmayacaktır. Hastane idareleri de çalışanın güvenliğini sağlamak zorunda, tasarruf tedbirleri, malzeme eksikliği bahane edilmemeli ve sağlıktan tasarruf edilemeyeceği unutulmamalı. Yetkilileri bir an önce sağlık emekçilerine yönelik şiddetin önlenmesi konusunda işin kaynağına dönmeye, sağlıkta piyasacı değil halkçı politikaların uygulanması ve yaşam hakkımızın korunması için göreve çağırıyoruz.”