İstanbul Sarıgazi’de deprem anması: Deprem değil, kapitalizm öldürür!

sarigazide-deprem-anmasi
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İstanbul Sarıgazi’de bulunan Demokrasi Caddesi’nde depremin birinci yılına ilişkin basın açıklaması yapıldı. Eylemde “Deprem değil kapitalizm öldürür! Unutmak yok affetmek yok!” pankartı taşınırken “Afet değil bu bir katliam”, “Unutmak yok, affetmek yok, helalleşmek yok!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”,  “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganları atıldı.

Açıklamada depremin alınmayan önlemler, engellenen yardımlar, imar affı ile tam bir katliama dönüştüğü vurgulandı. Kızılay’ın çadırları dağıtmak yerine satmayı tercih ettiği hatırlatarak AKP iktidarının yaşanan bu katliamın baş sorumlusu olduğu hatırlatıldı.

İşçilerin, emekçilerin, halkların, devrimcilerin bu süreçte bir araya gelip yaşam alanları kurduğu belirtilerek “’Bizim yaralarımızı ancak biz sarabiliriz’ diyerek çıktık yola ve bir kez daha gördük ki dayanışma yaşatırmış.” denildi.

“Hayatlarımız hala hiçe sayılıyor”

Depremin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen değişen bir şeyin olmadığı söylenen açıklamada şunlar söylendi:

Depremzedeler hala enkazların arasında yaşıyorlar. Hatay Valisi villada yaşarken, emekçi halk hala çadırlarda kalıyor. Hala beslenme, barınma gibi en temel ihtiyaçları karşılanmıyor. Depremzedelerin hayatını iyileştirmek için hiçbir adım atılmadı, oysa daha ilk günlerde depremden kurtulanlar kendi elleriyle sevdiklerini enkazlardan çıkarmaya çalışırken inşaat çeteleri deprem bölgesindeki rantın peşine, projeler çizmenin derdine düşmüşlerdi.

Yaşananların sorumlulularından biri olan eski Çevre ve Şehircilik Bakanı AKP’li Murat Kurum’un İBB başkanlığına aday olmasına tepki gösterilerek “20 milyon insanın her an deprem korkusuyla yaşadığı İstanbul’da yıllardır bir önlem almak şöyle dursun; rantla, yağmayla, kentsel dönüşüm adı altında yandaşlara peşkeş çekilen alanlarla hala hayatlarımız hiçe sayılmaya devam ediliyor.” denildi.

“Hesap sormadan yaşanacak onurlu bir hayat yoktur”

Açıklama şu şekilde devam etti:

Artık hesap sormak zorunluluktur. Göstermelik olarak tutuklanan birkaç müteahhitten değil yalnız, hükümetten, bakanlıklara, belediye başkanlarına; ranttan kar sağlayan, insan hayatını hiçe sayan tüm sistemden, bütün sorumlulardan hesap sormak gereklidir. Depremin 40. gününde Samandağ sokaklarında yürüyen kadınların “Unutmak yok, affetmek yok, helalleşmek yok!” haykırışlarına depremin 1. yılında her sokaktan, her şehirden omuz vermek gereklidir.  İstanbul’da, İzmir’de, Anadolu’nun birçok kentinde deprem korkusuyla yaşamaya mahkum edilmemek için, bir kez daha enkaz altında kalmamak için bir araya gelme zamanıdır. Çünkü biliyoruz ki bir araya gelmezsek, örgütlenmezsek yarın bu enkazların altında bizler de kalabiliriz. Bilmeliyiz ki artık hesap sormadan yaşanacak insanca, onurlu bir hayat yoktur! Bu yüzden dayanışmayı büyütmeli, örgütlenmeli, kendi kaderimizi elimize almalıyız!