Röportaj: Almanya’da sendikal mücadele

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İşçi sınıfının sermayeye karşı mücadelesinin ilerlemesinde en önemli araçlardan birisi olan sendikalar ve sendikal mücadele, uzunca bir süredir çeşitli yönleriyle Gazetelerimiz Devrimci Demokrasi, Öncü Partizan ve Sınıf Perspektifi olarak özenle ele alınmaktadır. Yürütülen tartışmalarda ağırlıklı olarak sendikaların mevcut zaaflarından nasıl sıyrılacağı, daha mücadeleci ve emekçilerin farklı kesimlerini ortak hedefler doğrultusunda birleştirebilmesi için neler yapması gerektiği konuları öne çıkıyor.

Son Verdi sendikası önderliğinde Tarif tartışmaları ve antlaşmalarına tarif komisyon üyesi olarak katılan arkadaş ve yoldaşlarla bu noktada bir repörtaj yaptık. Uzun mücadele ve eylemler sonrası ciddi bir başarıya imza attılar. 

DD: Merhaba yoldaş seni önce bir tanıyalım?

Merhabalar benim adım Erdal. 1973 Dersim doğumluyum. Dersimde elektrik meslek lisesi ve elektrikçi mesleğini öğrendim. Sonra evlenip almanyaya geldim. Birçok farklı işten sonra uzun bir dönemdir Otobüs şöförüyüm ve sendika üyesi olarak bulunduğum şirkette işçi temsilcisi (Betriebsrat) görevindeyimde.

DD: Yoldaş sendikal mücadele ve sürecine nasıl bakmaktasın?

İşçi sınıfının ekonomik, sosyal, akademik, demokratik hak ve çıkarları açısından en önemli araçların başında gelen sendikalar, 1990 yıllarından bu yana ( Agenda 2010 belirlenmesinde bu yana ) işçi-emekçi haklarına yönelik saldırıların artmasına rağmen, en temel konularda bile ortaya koydukları yetersiz pratik tutum nedeniyle, üyeleri başta olmak üzere, sendikal mücadelenin gerekliliğine ve önemine inananlar tarafından sürekli eleştiriliyor. Sendikalara üye sayısı artmamasının yanı sıra statik ve durağan seyrediyor.

Uzunca bir süredir sendikal alanda, emek cephesinde yaşanan olumsuz gelişmeler, geri dönüşler ve buna bağlı olarak sarı sendikalar veya sendikal bürokrasinin de etkisiyle, sendikalara duyulan güvensizlik halen ezilen yığınlarda mevcut. 

Sendikal hareketin bugün karşı karşıya kaldığı sorunların başında, işçi ve emekçilerin örgütlenmeye ilgisizlikleri azalması değil, sendikaların olanaklarını, sendikal hareketin ise dinamiklerini yeterince değerlendirmemesi, sınıf mücadelesini kavrayan profesyonel kadro elsikliği, sınıf örgütü olmaktan kaynaklı avantajlarını yeterince kullanamaması geliyor. Burjuva sistem yine buralara önemli etki yaparak, dalga kıran kesimleri öne çıkarmıştır ve kendisine biat eden kurumsallaşmayı başarmıştır bazı alanlarda. Sendikaların sermayenin emek karşıtı politikalarına karşı faaliyetlerini sadece kendileri ile ilgili konular ve eylemlerle sınırlandırmasının sendikal hareketi getirdiği nokta bugün çok daha net görülebiliyor. İşçi ve emekçilerin sorunları geniş ele almak ve ama ilk başta mevcut önündeki sorunlara ve hak almalarına yoğunlaşmalılar. Elbette devrimci kurum ve Partilerin rolünüde burda hatırlatmak gerekir.

DD: Yoldaş daha fazla bu noktaya değinebilirmisin, nedir bizi geliştirmeyen ve gerileten sorunlarımız…?

Sendikal alanda yaşanan ve giderek artan olumsuzluklar, sendikaların gerek mevcut yapıları ve işleyişleriyle, gerekse protestocu olmaktan ileri gitmeyen, birebir örgütlenmeden uzaklaşan ve birbirinin tekrarı gibi yaşanan eylem tarzları ile daha fazla yol alabilmelerinin mümkün olmadığını gösteriyor. Her alanda olduğu gibi esas alan işçi sınıfı ve örgütlemelerinde de somut koşullara uygun somut adımlar ve örgütlenme araçları geliştirilmeli.

Gerek örgütlenme tarzları, gerekse sınıf mücadelesi içindeki etkileri açısından sendikal mücadelenin kendisinden beklenen etkiyi son 30 yıldır yaratamaması, işyerlerindeki emekçiler ile sendikal merkezlerini giderek birbirinden uzaklaştırırken, kaçınılmaz olarak “uzlaşmacı” ya da “diyalogcu”, sırtını patronlara, siyasi iktidara yaslayarak hareket eden bir yapıyı öne çıkardı. Tabi devrimci hareketlerin reformist yapılanmaları ve sokak ayağını tali plana atmalarıda etki etmekte. 

DD: Yoldaş bu süreç ve mücadele nasıl ele alınıp büyütülmeli?

İşçi ve emekçi sendikaları alanında yaşanan bütün olumsuzluklara ve zaaflara rağmen, emekçiler kendi örgütlerine sırtlarını tamamen dönmüyorlar. Çünkü biliyorlar, ancak örgütlü olarak hak alınır. Az çok mücadeleci yönleriyle öne çıkan sendikaların, hareketin ihtiyaçlarına uygun olarak aldıkları kararları destekleyen devrimci yapılarda var. Örneğin DHP – Devrimci Demokrasi çevresi ve DİDF bu alanda çağrı ve eylemlerimize katılıyorlar ve direnişe omuz veriyorlar, bazende önderlik ediyorlar. Ancak sadece bununla yetinmeyerek, sendikaların emekçilerin içinde bulundukları çalışma ve yaşam koşullarını değiştirmek için daha mücadeleci bir çizgi izlemelerini, iddialı sözlerden çok, somut ve sonuç alıcı adımlar atmalarını bekliyoruz sosyalist yapılardan. Süreç çok çetrefilli, bizim sendikal önümüzde ki hak alma süreci esas olmakla beraber, devrimci ve sosyalist yapılar stratejik düşünme, sorunları görme ve hak gasplarına karşı tüm devrimci yapıları ve ezilen kitleleri birleştirmeli. Emek Sermaye çelişkisinde… emek cephesinin dağınık olması, burjuvaziyi güçlendiriyor ve bizi zayıf düşürüyor. Göçmen ve yerli işçilerin ortak davranmamasıda bir sorun olarak karşımızda. DHP ve DİDF bu noktalarda ileri olmasına rağmen, halen göçmen devrimci yapılar bu mücadele alanında ya eksik yada şoven davranmaktalar. 

DD: Yoldaş son mücadele ve eylemlerle tarif komisyonu olarak nasıl bir başarı elde ettiniz?

Uzun müzakereler sonucu anlaşma gerçekleşti.

30 Mayıs 2023’teki dördüncü müzakere turu, Müzakere masasında anlaşmayla sonuçlandı. Çok zorlu geçen yaklaşık 12 saatin ardından Müzakerelerin yapıldığı gün WBO ile bir anlaşmaya varıldı. Anlaşmanın münferit maddeleri şunlardır: 

– 01 Haziran 2023’ten itibaren %7’lik tablosal etkili maaş artışı…

-01 Şubat 2024’ten itibaren %7’lik ilave tablo etkili maaş artışı…

– Çıraklarda zam alarak, o eğitimin ilk yılında ayda yaklaşık 150 € zam ila 1.000 € ve çıraklığın ikinci yılında yaklaşık 160 € ila 1175 € ve çırağın son yılı yani eğitimin üçüncü yılında 175 € ila 1350 €…

– Toplu sözleşmenin süresi 20 aydır yani 31 Aralık 2024’e kadar.

İşe yeni başlayan otobüs şoförü için (17,71 €/saat) ilk artış şu anlama gelir: Haziran’da 18,95 €/saat’e ve ikinci artışla (8 ay sonra) Şubat 2024’te ücret 20,28 €/saat’e yükselecek; bu demektir Önümüzdeki 8 ayda aylık 426 € maaş artışı…

İşe başlayan profesyonel sürücü için (18,74 €/saat) ilk anlamına gelir Haziran’dan 20,05 €/saat’e ve ikinci artışla 8 ay sonra, artış Şubat 2024’ten itibaren ücret saatte 21,45 €’ya yükselecek; Bunun anlamı önümüzdeki 8 ay boyunca aylık 458 € maaş artışı… Başlangıçtaki usta için (19,48 €/saat) ilk artış şu anlama gelir: Haziran’dan 20,84 €/saat’e ve ikinci artışla 8 ay sonra Şubat 2024’te ücret 22,30 €/saat’e yükselir; bu bir demektir Önümüzdeki 8 ay boyunca aylık 477 € maaş artışı olacak.

Karmaşık bir şekilde anlattım. Kısaca şu yani: İşveren örgütlemesi taleplerimizi kabul etmek zorunda kaldı. Elbette mücadele ve eylemlerle bu başarı sağlandı. Kırıntı ile yetinmeyen devrimci duruşumuz bu başarıyı getirdi. 

DD: Yoldaş bu turum diğer sözleşmelerede yansırmı?

Öyle olmalı normalinde. Bizler devrimci sol geleneklerden geldiğimiz için, bu süreci hak alma ve hak gasplarına sert çıkarak yönettik. Bu tür sınıf çatışma alanlarda sınıf bilinçli kişiler olunca… elbette daha verimli sonuçlar çıkıyor emek safları için. Tüm devrimci çevre ve yapılar bu noktada harekete geçerse, daha iyi hak alma süreci yaşayacak emek cephesi.

DD: bilgi ve mücadelinizi bize anlattığınız için sizlere teşekkür eder ve mücadelenizde başarılar dileriz.

Bizde özellikle Gazeteniz vasıtasıyla okuyucularınıza ve emekçilerinize teşekkür ederiz. İlerde başarılar siz ve sizin gibi duyarlı devrimci çevrelerin desteğiyle daha da olacak. Sizlerinde mücadelesinde başarılar yoldaşlar.

Yorumlar kapalı.