1. Haberler
  2. HABER ARŞIV2
  3. Bir sağlık sorunu olarak sinizm ve örgütsel sinizm

Bir sağlık sorunu olarak sinizm ve örgütsel sinizm

featured
service

Sinizm nedir kavramının en genel tanımı bireyselliktir. Kinizm ya da sinizm olarak ifade edilen bu terim, bireylerin erdeme, mutluluğa ve bağımsızlığa hiçbir değere bağlı olmadan bütün ihtiyaçlarından sıyrılarak ulaşabileceğini savunan bir felsefedir. Doğal bir hayatın benimsendiği mutluluk, erdem gibi değerlerden bağımsız olarak sosyal normları küçümseyen sinizm kavramında bireysellik ön plandadır.

Örgütsel sinizm ise çalışanların bireysel bakış açıları ve inançlarıyla örgüte ait değerler arasında uyumsuzluklar olduğunda ortaya çıkar. Bu tarz durumlar ortaya çıktığında bireyler birtakım sinik davranışlarda bulunurlar. Sinizm felsefesinin kökeni eski yunanda ortaya çıkmıştır. Bu felsefe erdemli şekilde ve bütün bağımlılıklarından kurutulup özgür kalarak kendi kendine yeter bir insan olmayı savunmaktaydı. Günümüzde sinizm kavramı daha çok; bireyleri zor beğenen memnuniyetsiz, olaylara sürekli eleştirel yaklaşan, menfaat düşkünü olumsuz düşüncelerle dolu varlıklar olarak nitelendirecek bir düşünce akımıdır.

Örgütsel sinizm, yönetim sürecinde yöneticilerin düşünce tarzlarıyla davranış biçimlerinin tutarsız olduğu, yalnızca iyi bir izlenim oluşturabilmek amacıyla gölge tutum ve eylemlerin sergilendiği, bunun yanında örgütün ilerlediği imajı verilerek aslında tamamen yönetim menfaatlerinin ön planda tutulduğu noktalarda çalışanlar arasında beliren septik tutum ve kuruntuların artmasıdır.

Örgütsel Sinizmin Nedenleri

Sinizm denilen kavram, kişilik sinizmi hariç olmak üzere genelde doğuştan değil tamamen yaşanmışlıklar ve deneyimler sonucu ortaya çıkmaktadır. Örgüt çalışanlarının; şirkete, topluma, çalışma arkadaşlarına ve yöneticilere karşı yaşanılan tecrübeler doğrultusunda oluşan güvensizlik veya hayal kırıklığı olumsuz düşüncelerin başlangıç aşamasıdır. Bu olumsuz bakış açısı daha sonra davranışa dönüşür. Örgütü sevmeme ve örgütten utanma, kızma, her şeyden şüphe duyma ve her şeyi eleştirme olarak kendini gösterir. Bazen örgüt içerisindeki ast üst ilişkilerinde yaşanılan mobbing de bu durumu tetikleyebilir.

Çalışanlarda oluşan çok yönlü ve olumsuz algı, belli bir noktadan sonra çalışanların vücut dili, söylemleri, tutum ve davranışlarına yansıyarak artma eğilimi gösterir. Bu durum daha sonraki aşamalarda yöneticilerin ve işletmenin beklentileri karşılayamadığına, verilen kararların ve yapılan eylemlerin bütünlükten yoksun olduğuna olan inancın artmasına neden olur.

”Genel olarak, sinizmin temelinde insan doğasına karşı olan güvensizlik yatmaktadır (Eisinger,2000:55). Dolayısıyla sinizmin bir nedeni olarak güven eksikliği görülebilir.

Güven eksikliği, örgütle ilgili bilgi eksikliğinden kaynaklanırken, örgüte yönelik sinizm ise, örgütle ilgili deneyimlerin bir sonucudur. Sinizmin aksine güven, duygu öğesinden yoksundur.

Örgütlerdeki saygı eksikliği de, örgüte yönelik güven duygusunu olumsuz yönde etkileyerek, sinizm ve tükenmişliği de etkilemektedir (Özgener vd., 2008:64’den akt.Özler vd.,2010:54).”

Çalışanların kendi kişisel özelliklerinden kaynaklanan bileşenlerinde örgütsel sinizmi tetiklediğine dair bulgular bulunmaktadır. Örgütsel sinizmin ortaya çıkmasında kendini zorunlu ve takıntılı hissetme gibi kişisel bozuklukların yanında negatif duygusallık, makyavelist kişilik özellikleri gibi davranışsal bozuklukların da payı vardır.

Örgütsel sinizm kavramının nedenleri sadece örgüt yapısındaki izlenimler ya da değişkenlerle sınırlı değildir. Bahsetmiş olduğumuz kavramların dışında örgütsel sinizme neden olabilecek durumları şu şekilde açıklayabiliriz:

  • Örgüt çalışanlarının isteklerinin hemen gerçekleşmesini istemeleri
  • Çok kısa bir zaman diliminde terfi etme arzusu
  • Çalışanların, eğitim düzeyinin düşük veya yüksek olma durumuna göre gelecekten umutlu olma oranının değişkenliği
  • Medeni duruma göre ortaya çıkan iş yaşam dengesindeki uyumsuzluklar
  • Ücret artışının yetersiz olduğunu düşünme
  • Çalışma süresinde ve iş sorumluluğunda görülen düzensiz veya istikrarlı artışlar
  • İşletmeye karşı olan adalet duygusu ve işe doyum oranının azalması

Örgütsel Sinizmin Boyutları

Örgütsel sinizm üç boyutta değerlendirilmektedir. Bunlar; inanç boyutu, duygu boyutu ve davranış boyutudur.

İnanç Boyutu (Bilişsel Boyut): Örgütsel sinizmin bilişsel boyutunda örgütün dürüstlük ve örgütsel bütünlükten yoksun olduğuna dair bir kanı oluşmuştur. Diğer bir ifadeyle açıklayacak olursak, bireylerin örgüt içinde yapmış oldukları eylemlerin düşüncelerinden farklı olduğu veya yöneticilerin içten davranmadığına ilişkin bir inanış hakimdir. Dolayısıyla bu boyutta sinikler, çalışma arkadaşları ve yöneticilerin beceriksiz olduğunu düşündükleri olumsuz bir bakış açısı söz konusudur. Bilişsel sinizm yaşayan bireyler, örgüt içindeki ilişkilerin bireysel menfaatlere dayandığını ve bunun içinde içtenlik, doğruluk ve dürüstlük gibi ahlaki değerlerin hiçe sayıldığına inanarak fikirlerini bu yönde oluştururlar ve zihin haritası bu yönde gelişir. Dolayısıyla bu şekilde düşünme beraberinde adaletin olmadığı inancını beraberinde getirir. Oluşacak fikirlerde genelde aşırı derecede asabiyet ve örgütle kişileri aşağılayıcı düşünceler hakim olur.

Duygu Boyutu (Duyuşsal Boyut): Duyuşsal boyutu, örgüte yönelik kızgınlık, öfke, utanç, sıkıntı, tiksinti, hayal kırıklığı ve şüphelenme gibi olumsuz duygular oluşturmaktadır. Örgütsel sinizmin bu boyutuna bakıldığında sinik bireylerin düşünsel boyutta algılayıp etkilendikleri düşünce biçiminin olumsuz duygulara evrildiğini görürüz. Düşünce boyutunda oluşan güvensizlik sinik bireylerin duygularına yansıyarak adalete olan inancın tam olarak sağlanamaması gerekçesiyle yerini kuşkuculuğa ve oluşan hayal kırıklığına bırakır. Dolayısıyla çalışanlar bu boyutta işletmeye karşı sert ve kuvvetli tepkiler gösterme eğilimindedir. Sinikler bu boyutta, olumsuz duygulardan etkilendikleri takdirde örgütlerine karşı sıkıntı, haz, korku, hoşlanmama ve aşağılama gibi birden fazla duyguyu aynı anda deneyimleyebilir. Çalışanlar örgüt içerisinde kıskandıkları bölüme veya yerinde olmak istedikleri kişilere karşı derin bir hayranlık duyabilirler. Örgüte karşı oluşan duygularının varlığını, yaşayarak ve tecrübe ederek kontrol edip haklı olup olmadığının tespitini yapabilirler.

Davranışsal Boyut: Davranış boyutu açısından bakıldığında bu boyutta örgütsel sinikler örgütü veya çalışanları küçük düşürücü davranışlarda bulunma eğilimi gösterirler. Karamsar tahminler, eleştirici söylemlerde bulunma, alaycı bakış ve gülüşmeler ya da şikayet gibi olumsuz davranışlarda bulunurlar. Sinik düşünce ve duygulara ait eğilimlerin etkisiyle bunların yerini tepki vermeye dayalı tutum ve davranışlar ile vücut dili ile gösterme gibi durumlar alır. Birey bahsedilen ilk iki boyut içerisindeki reaksiyon ve hislerinde bunu tutum ve eylemlerine yansıtmaz. Fakat örgütsel sinizmin son boyutu olan davranışsal boyutta çalışanlar, örgüt dışındaki ilişkilerinde de şirket içi hoşnutsuzluğunu belirten ifadeleri çevresindekilere anlatma eğilimindedir. Bu boyuttaki çalışanlar örgütün ileri vadeli hedefleri konusunda kuşku duyup negatif kestirimler yaparlar. Bu boyutta örgütün ahlaki değerler ve içtenlikten yoksun olduğuna olan inanç nedeniyle iş görenler, örgütü çeşitli yönleriyle eleştirme, işle ilgili durumları mizah konusu yapıp alaya alma, iğneleyici espriler yapma ve sık sık göz göze gelip gülümseme eğilimindedirler. Yapılan davranış ve gösterilen tutum genelde örgütü aşağılayıcı ve küçük düşürücüdür.

Örgütsel Sinizmin Sonuçları

İşletmede örgütsel sinizmin çok fazla hakim olması durumunda bu durumun çalışanlar ile örgüt açısından çok boyutlu ve birbirinden farklı birçok değişik sonuca yol açtığını söyleyebiliriz. Sinik tutum ve davranışlara yönelen bireyleri kişisel olarak ele aldığımızda birçok sorunla yüzleşmek zorunda olduğunu görürüz.

İş stresi sonucu sinirsel ve duygusal bozukluklar, sıkılma duygusunun çok sık yaşanması, uykusuzluk, sigara ve alkol kullanımının artması, hızlı kilo alma gibi bilişsel ve fiziksel birçok olumsuz sonuca neden olan sinizm kişilerde çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Örgütsel açıdan bakıldığında motivasyon ve işe doyum oranının azalması, işe yabancılaşma ve işten ayrılma niyetinin ortaya çıkması, tükenmişlik sendromu, özsaygı ve özgüvenin azalması gibi durumlar yaşanabilmektedir.

Örgütsel Sinizmin Önemi ve Alınacak Önlemler

Çalışan bireylerin şirket içerisindeki beklenti ve ihtiyaçlarının karşılanması şirketin iş yaşam dengesindeki unsurlara bakış açısının olumlu yönde değişmesi için gereklidir. Tam tersine eğer örgütte bu anlamda çalışan insanlara yapılmayacak bir yatırım, örgütte sinik bireylerin çoğalmasına neden olacaktır. İş tatmini ve şirketine olan güveni azalmış hatta mecburi çalışmak zorunda olduğunu hisseden bir çalışan tablosu huzursuz ve verimsiz bir çalışma ortamını da beraberinde getirir. Psikolojik ya da fiziksel birçok sağlık sorununa yol açabilir.

Bu durumun önüne geçilmezse zaman, maliyet ve işçi kaybı gibi problemlerle sürekli yüzleşmek zorunda kalınacaktır. Bu noktada insan kaynakları birimine önemli sorumluluklar düşmektedir. Sinizm nedir iyi kavranmalı, örgütsel sinizmi oluşturan yönetimsel ve bireysel unsurlar iyi tespit edilmelidir.

Örgütsel sinizme neden olan kişisel sorunların ve buna bağlı davranış biçimlerinin çoğalması bunlara neden olan davranışların tespit edilmesini ve anlaşılabilir olmasını gerektirir. Dolayısıyla örgütsel sinizmi engelleyecek çözüm yollarının bulunması noktasında insan kaynakları uygulamaları daha değerli ve verimli hale getirilmelidir. Şirkette aidiyet duygusunu artıracak uygulamaların yanısıra koçluk mentorluk uygulamalarını yaygınlaştırmak ve takım çalışmasına teşvik etmek oldukça önemlidir. Güvene dayalı huzurlu bir çalışma ortamı için bütün işletme çalışanlarının şirkete katkı sağladığı bir zemin oluşturulmalıdır.

Kaynak:iienstitu.com

Bir sağlık sorunu olarak sinizm ve örgütsel sinizm
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Devrimci Demokrasi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin