RENKLİ KALEMLER || Fetih Doğan Koç

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Her insan kendi gerçekliğin öznesidir. Ateşte yanan kalem köhnenmiş dünyaya meydan okuyan kalmedir. Çünkü; o kalemin kayıp edecek ne bir not defteri, ne bir kitabı, nede bir sözü vardır. Yani, ateşte yanan kalem yarını yazacak ve kazanacak kalemdir. Gerçekleride dünyaya bu kalmeler yazacak ve aydınlatacak. Yoksulların ve emekçilerin dostları da, yoldaşları da yine bu emekçi renkli kalemlerdir. Renkli Kalemler gök kuşağın yağurun içinde renklenerek çocuk gülüşeleri gibi aydınlıktır.

Özlem Armen Dersimli bir kadın yazar. Özlem’i ilk “duvar yazılarım“ kitabıyla okurla buluştu. İkinci kitabı olan Renkli Kalemler, çok farklı bir çalışma ile okurun huzuruna çıkmış. Böyle ve bu tarzda eserler günümüz dünyasında çok rastlanmaz. Ama cesur yazarların işi bu değilmi? Klasik bilinen tarzların ötesine gitme ve standartlaşmış tabuları farklı renklerle yıkmak; Özlem, kendi düşün ve yazım dünyasında bunu gerçekleştirmiş. Farklı fikirlerin, farklı düşünenlerin, farklı politik görüşlerin ve farklı kalmelerin dünyaya olan bakışlarını bir kitapta toplamış. Ama bu “Renkli Kalmeler“in tek ortak sırı ise mevcut gerici düzene muhalif olmalarıdır. Ve gerçektende kitap çok renkli ve keyfle okununmakta. Felsefi bir açıyla bakarsak, “yüz çiçek açsın yüz fikir tartışsın” hayat bulduğu bir eser olarakta tanımlanırsa, abartmış olmam. Yerinde bir tanımlama ve hakkı olduğunu düşünüyorum.

Renkli Kalemler’in dili, düşü, duruşu, hayali, düşüm dünyaları, sırı ve tılsımı dağlarda açan renga renk bitkilere benzer. Orman ve çiçeklerin kokusunda mağaraların medeniyetiyle harmanlanmış fikirlerin dilidir. Kadim dağların patikalarında akarak dile gelen kalmelerin toplandığı yerdir. Yazar Özlem Armen bir ana şefkatıyla yüreğini açmış bu yakıcı ve aydınlatıcı renklerin fikirlerine sıcaklığıyla sarmış sarmalamış. Yazarlar, eserlerini çocuklarına benzetir. Ki öyledir. Sevgi ve aşkla onları büyütür ve geleceğe ışık olmaları için sunar. Çocukluğumda, annemin kızvan ağacı ve farklı ağaçların kökünden çıkardığı boyaları ile renga renk kilimleri yapmasına tanıklık ettim. Meskı, doğadan icat ettiği boyalarla kazanda kayantarak ölümsüz hale getiriyordu ve yılarca o meskten ayran içiyorduk. Özlem’in “Renkli Kalemler“ eserini bir anneyle çocuğunun renkli dokunuşlu gülüşelerini anımsatıyor bana.

Çocukluğumda gördüğüm köydeki tüm kadınların, şefkatli ve masum renklliğine olan hayranlığımdan kalmadır kadın yazar ve sanatçılara daha çok değer vermeme vesile olmuştur. İyide olmuş elbette. Coğrafyamızda, bendeki Dersimli kadınların yeri başkadır. Terteleden geçmiş ve hala her türlü haksızlığa uğrayan bir halkın anneleridir. Yazar Özlem Armen da bunu iliklerine kadar yaşıyarak yazmaktadır. Renkli Kalemler‘le Özlem Armen’i gök kuşağına benztiyorum. Kitabı okurken renkli fikirlerin gökyüzü ile yeryüzünün arasındaki boşlukta güvercinin kanatlı fügürlerin raksıyla barışın ve özgürlüğün deminde imgelerin içine düşeceksiniz.

Yazar Özlem Armen‘in Renkli Kalemler kitabında yer alan kalemlerin sahahibi, kimleri mapushanede, kimleri siyaseten men edilmiş, kimleri halk iradesiyle seçilmiş ama kayumla makamına el konulmuş, kimileri sürgünde yaşamını sürdüren yazar, ressam, politikacı, akedemisiyen, şair gibi renkli kalmelerin toplandığı bir eserdir. Renkli fikirlerin zengin bir yapıt taşıdır. Yazar, Dersimli ve kadın olması bendeki yeri ve değeri çok güçlüdür. Bunu yukarda da belitim ama tekrar belirterek buraya devleten kaçarak dersime sığınan bir devrimcinin Dersimli bir küçük kızla olan anısını aktarma gereği duyuyorum. Ki kitabın yazarın kadın olması ve içerliği açısında da okuyucuyu meraklandırsın diye not düşecem. “9-10 yaşlarındaki keçi çobanı kız, beni görmesin diye çalı kümelerinin gizlediği bir kaya kavuğuna sığındım. Kavuğa yakın bir yerde mağaram vardı, o civarlarda barındığımın bilinmesini istemiyordum. Yarım saat sonra keçiler etrafı sardı ama hiçbiri çalılıklara yanaşmadı. Bu sırada, kızın kafası çalılıkların arasında göründü. Göz göze geldiğimizde, korkusuz ve dalgacı bir şekilde dilini çıkardı. Mecbur çıktım kavuktan, yanına gittim. O küçük kız torbasından ekmek, çökelek çıkardı bana verdi.“ İşte, Dersimli kadının şefkati ve kudreti bu küçük çoban kızın torbasından çıkan ekmeğin paylaşımıyla “Renkli Kalemler“in eserinde buluşan güzel fikirlerin ve beklenen yıldızlı dünyanın ütopyasının renkli eseri olarak okuyucu not düşmelidir düşün dünyasına. Okuyalım ve gereken değeri verelim emekçi yazar ve sanatçı kadınlara.

Renkli Kalemler; şafağın sarı sıcak umudunu taşıyanların toplandığı kitaptır. Yazar bunu duvar ustası gibi harcını iyi karmış, örmüş ve hakını vermiş. Bize düşen sorumluluk ise okumaktır. Ve yazarla iletişim kurup eleştirel sohbet etmektir. Fikir fikirden üstündür. Bilgi bilgiyi zenginleştirir ve yazarı besler. Özlem Armen, Munzurun akıcı ruhundan iyi beslendiği eşkardır. Ördüğü duvarın harcını da munzur suyuyla kardığıda bir gerçekliktir. Duvarın taşları karmadır buda derin bir zenginlik katmış esere. Renkli Kalemler, farklı kıtalardan, farklı bakışlardan gelmiş, aynı patikadan hep birlikte yürüyerek sohbeti derinleştirerek tarihe demli bir çay ve tütün kokusunun izini bırakmışlar. Dumanlı ve sisli dağların gücüne ve keremetine ezilenler her zaman sığınarak kendini zalimden ve zulimden korumuş ve mesken eylemişler. İşte Renkli Kalemler eserin hikayesi de bu başı dumanlı ve sisli dağların zirvelerinden başlamıştır. Umuda klamlarını söyleyen derwişlerin selemı yüklüdür Renkli Kalemler’de. Klamların hüzünlü acı sesleri tarihin ortasından çıkıp okuduğumuz satırların arasına gizlenerek kendini ele vermektedir.

Kalemine, kabına, sınırlara sığmayanların toplandığı bir eserdir Renkli kalemler. Bir ben yokum bu eserde. Bu eksik bir renktir demiyorum, çünkü bende gördüğünüz gibi burada katıldım bu renklere… Bana da bu renkleri sizlere tanıtmak düştü. Ama her okuyan okuyucu kendine bu görevi yükleyeceğine de inanıyorum. Özlem Armen’in “Renkli Kalemler’in de kimler yok ki; İsimleri yazmıyacam, ki merakınız büyüsün. Renkli Kalemler EL Yayınlarından çıkmış. Burda, El yayınlarına da teşekür etmek bir sorumluluktur elbette. Bizlere böyle renkli ve değerli yapıtlar sunduğu için EL yayınların emekçilerine teşekürler.

Yazar Özlem Armen’i ilk “Duvar Yazılarım“ adlı eseriyle tanıdım. Sonra, “Renkli Kalemler“ adlı renkli isimlerin bir araya getiren bu eseriyle devam etti. Muhalif devrimci kadın edebiyatçı, yazar, ressam, akademisiyen, siyasetçi ve gibilerine çok değer veririm. Vermeliyizde. Bu değeri çokça hakediyorlar. Renkli Kalemler’in diyarında yürüyerek, renkli ırmaklarda durulanarak, renkli gözlerin aydınlatıcı rotasında hayata tutunarak Özlem Armen’e selam olsun.

“RENKLİ KALEMLER”in sesi yollara düşüyor… Bizi derin vadilerin gölgesinde yeni sevdaların düşlerine koyuyor. Köylerin patika yollarından taa kentin ortasına götürerek, kentlerden sınırların ötesine çok uzak kıtalara o bilge adamın düşlerinde gezdiriyor.

Kitabı okurken, yosulların şiiryle ve ezgileryile sararız cıgaramızın tütününü. Tütünü yaramıza basarak yürürüz sınırsızlığa çekilen sınırların diyarlarında.

Şarabın deminden vururuz yeniden sevdaların yamaçlarına… Okuyun diyorum, sadece okuyun ve renkli kalemlerin satırlarında renkli fikirlerin heycanıyla demlenerek hayata tutunarak sıcak bir selam yollayın geçmişten geleceğe yürüyenlere

Son sözüm şu; kalemin hep renkli olsun Özlem…

Yorumlar kapalı.