“60. Yılında 1964 Sürgünleri ve İstanbullu Rumlar” Konferansı

rum

1964 yılında İstanbul’da yaşayan Yunan uyruklu nüfusun Kıbrıs politikasında koz olarak kullanılması sonucu sınır dışı edilmesiyle, İstanbul Rum cemaatinin nüfusunda radikal bir düşüş yaşandı. Yunan uyruklularla evli olan TC tabiiyetinde bulunan İstanbullu Rum Ortodokslar da ailelerinin parçalanmasını önlemek, aile birliklerinin devamını sağlayabilmek adına 1964 sürgün kararından kısa bir süre sonra Yunanistan’a göç etmek zorunda kaldılar. 1964’den sonra da Kıbrıs gerginliğinin kızıştığı dönemlerde yaşanan baskılar, güvensizlik, kısmen de ekonomik sebeplerden dolayı bu göç aralıklarla devam etti. Özellikle 1964’den 1990’lı yıllara kadar devam eden göçler sonucu şu anda İstanbul’da yaklaşık 1.500 kişilik bir Rum nüfus kaldığı tahmin edilmektedir.

1964 Sürgünleri Rum cemaatinin kolektif belleğinde çok baskın bir travmadır. Bunun en temel sebeplerinden biri bu göçün kendi devletleri tarafından uygulanan bir “zorunlu göç” olması ve uygulanış şeklinin insanların onurunu kıracak bir şekilde gerçekleşmesiydi. Her hafta gazetede isimleri çıktı mı diye kontrol ederek, kendi isimlerini gördüklerinde de bir gecede yanlarına sadece bir valiz ve belli bir miktar para alarak evlerini, komşularını, Şehirlerini terk etmek zorunda bırakılan insanlar uzun yıllar bu kırgınlık yüzünden tekrar bu topraklara adım at(a)madılar.

“Benim annemin kuzeninin kocası Yunan tebalıydı. Kuzenime listeyi getirirlerdi. 24 saat içinde terk edilecek diye, her gün listeye bakarlardı babası listede mi diye. Bir sene bu sıkıntıyı yaşadılar. Annem sorardı telefonda, şifreli konuşurlardı, “ne oldu paketten bir şey çıktı mı?” diye… huzursuzluğu düşünsene!” Rum, 65, Kadın[1]

1964’deki göçün zorunlu bir göç olması, İstanbul’da kalıp hayatlarına devam eden Rumların da bilinçaltına, “tekrar bir siyasi kriz olursa koz / rehine yerine kullanılacağız, bizi her an gönderebilirler” şüphesini ve güvensizliğini bıraktı. Tüm bu olumsuz algı ve duygular, 1964’den sonra Rumların kolektif belleğine yerleşen ve de farklı kimlik stratejileriyle kuşaklar arası aktarılan bir duygusal miras olarak kaldı.

“Eylül’de (6-7 Eylül 1955) giden olmadı ama esas kıyım 64’de. Doksan küsur binden otuz bine indi nüfus. Ben ilkokuldaydım, Zapyon’da. İçimde ukdedir hala. Sınıfın yarısı gitmişti nerdeyse. Bir sene sonra yarısı yoktu arkadaşlarımın.” Rum, 68, Kadın

Zorunlu göçlerin bir diğer önemli sonucu da kent coğrafyasında yarattığı parçalanma oldu. 6-7 Eylül Pogromları, 1964 zorunlu göçleri ve 70 sonrası Kıbrıs krizi nedeniyle “rehine tutulmaları”, “koz” olarak görülmeleri, Rumların içlerine kapanmalarına, geniş topluma karşı daha kapalı ve pasifize bir hayat yaşamalarına, korunmacı bir içgüdüyle cemaatlerinin birarada olduğu belli başlı semtlerde kümelenmelerine sebep oldu. 6-7 Eylül Pogromları ve 1964 yılındaki sınır dışı edilme ile özellikle Samatya, Yedikule ve Fener semtlerindeki Rum nüfusu neredeyse sıfırlandı. Böylece İstanbul’un gayrimüslimlerinin adları ile anılan semtlerin sosyal tabakalaşmasında keskin bir değişim ve dönüşüm de yaşanmış oldu.

Azınlıklara dair disiplinler arası literatür yaklaşık son 20 sene içerisinde değerli çalışmalar içermesine rağmen 1964 Sürgünleri akademik alanda halen mikro bir alan kaplamaktadır. Aşağıda tanıtım afişi yer alan, İstos Yayınları ve Hrant Dink Vakfı ortaklığı ile 20 Kasım’da yapılacak olan, “60. Yılında 1964 Sürgünleri ve İstanbullu Rumlar” tam da bu boşluğu doldurmaya yönelik atılan çok değerli bir katkı sunmaktadır alana. Ayrıca her cuma saat 14:00’de Spotify’da, “Apelasis: 1964 ve Ötesi” podcast serisi yayında olacaktır. Umuyoruz ki Sürgünün 60. Yıl vesilesi ile hazırlanan bu değerli konferans ve Podcast serisi ile hatırlayıp, hafızaları tazeleyerek, zorunlu yerinden edilmelerin tarihsel sürekliliğine ve bugüne etkilerine dair disiplinler arası bir bakış açısıyla tartışma ve düşünme fırsatı bulacağız.

60. YILINDA 1964 SÜRGÜNLERİ VE İSTANBULLU RUMLAR
Konferans 
Tarih: 20 Kasım2024,Çarşamba
Yer: Maraşlı Okulu, Fener, İstanbul

Alexis Alexandris Anısına
Modern Yunancada "Poli" yani "Şehir" dendiği zaman akla Konstantinoupoli, yani İstanbul gelir. Günümüzde İstanbul'un en kadim yerlilerinden olan Rumların Şehirlerindeki nüfusunun bu denli azalmış olmasının başlıca nedeni, 1964 yılında alınmış olan sürgün kararıdır. Bu kararla İstanbul'da ikamet etmekte olan Yunan uyruklu Rumlar birkaç hafta içinde sınır dışı edilmişler, aralarında TC vatandaşlarının da bulunduğu onbinlerce İstanbullu Rum doğup büyüdükleri ve onların kimliklerini biçimlendiren şehirden koparılmışlardır. 1964 sürgünleri, İstanbul Rumlarının tarihi bakımından, Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi (1923-24), Varlık Vergisi (1942-43) ve 6-7 Eylül 1955 Pogromu kadar önemlidir. Olayın üzerinden altmış yıl geçmesine rağmen 1964 sürgünleri hakkında yapılan akademik çalışmaların sayısı azdır. Ayrıca, Türk ve Yunan kamuoyunun bu travmatik deneyim hakkındaki bilgisi de sınırlı kalmıştır. 20 Kasım’da yapılacak bir günlük konferansla bu konu bizzat sürgünü yaşamış olan tanıkların da katılımı ile ele alınacaktır.
  • Konferans dili Rumca ve Türkçe olacaktır.
  • Simultane çeviri yapılacaktır. 
  • Konferans Programı:

9.30 Kayıtlar ve Açılış

9.45 Karşılama Konuşması: Patrik Hazretleri Bartholomeos

10.00 Açılış Konuşması: İlay Romain Örs

10.30 Panel 1: 1964 Sürgünleri: Kavramsal Tartışmalar

Oturum Başkanı: Ayhan Aktar

Hakan Yücel-Süheyla Yıldız, Ioannis Grigoriadis, Nikos Uzunoğlu, Rıdvan Akar

11.30 Kahve Arası

11.45 Yönetmenin Sunumuyla Film Gösterimi 1: Melike Çapan

Yeniden Buluşacağız: İmroz’un 1964 Belleği (2022)

12.45 Yemek Arası

13.30 Panel 2: 1964 Sürgünleri Çalışmalarında Yeni Yönelimler

Oturum Başkanı: Seçkin Erdi

Yorgos Katsanos, George Mavroudis, Elif Kevser Özer, Buket Cengiz

14.45 Kahve Arası

15.00 Panel 3: 1964 Sürgünlerinden Tanıklıklar ve Anılar

Oturum Başkanı: Manolis Kostidis (Rumvader)

  1. ahve Arası

16.45 Yönetmenin Sunumuyla Film Gösterimi 2: Tassos Boulmetis, Politiki Kouzina (2004)

19.00 Kapanış


[1] Özgür Kaymak, Atina’da 2020’de yapılan sözlü tarih çalışmasından.

Özgür Kaymak / Avlaremoz

Exit mobile version