Haber Merkezi: Ekonomik kriz, yoksulluk, geleceksizlik, eğitim sistemindeki çarpıklar vd. birçok faktör eğitim yaşında olan çocukların okulları terk etmesine neden oluyor.
Yeni eğitim ve öğrenim yılının başlamasıyla birlikte, eğitimde yaşanan sorunları da gözler önüne serdi. Pandemi dönemi boyunca okullardan uzaklaştırılan çocuklar ekonomik gerekçelerle okullarına dönmedi. Yaklaşık dört milyon gencin okuldan uzak kaldığı belirtildi. Eğitimciler ‘kayıp çocuklar’ için acil adım çağrısında bulundu.
KARAR’a konuşan Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, pandemi ve ekonomik krizin olumsuz sonuçlarını çocukların yaşadığını söyledi. Kurul “MEB bu konuda acilen bir çalışma yapmak durumunda. Biz de araştıracağız, takipçisi olacağız” dedi. Eğitimci Ali Barskanmay da okuldan uzaklaşmanın salgın öncesi başladığını vurguladı. Diplomalı işsizler, ekonomik maliyetler ve dini-siyasi sebeplere işaret eden Barskanmay, velilere yardım yapılması gerektiğini bildirerek “Sosyal devlet kimliğiyle çocuklar okula kazandırılmalı” ifadelerini kullandı.
1 MİLYON 201 BİN ÇOCUK OKULDA YOK
Milli Eğitim İstatistikleri örgün eğitim verilerine göre 5-17 yaş grubunda 1 milyon 201 bin çocuğun okul kaydı yok. Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul “Eğitim sisteminin dışladığı çocuklardır bu çocuklar. MEB, bu konuda acilen bir çalışma yapmalıdır” dedi. Eğitimci Ali Barskanmay ise “MEB’in eğitimi ne kadar ciddiye aldığı sorusunu insanın aklına getiriyor” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2021-2022 eğitim öğretim yılına ilişkin örgün eğitim istatistiklerini geçen hafta açıkladı. İstatistiklerde “okul dışı çağ nüfusu” net olarak verilmese de dolaylı yoldan bir hesaplama yapmak mümkün. Öncelikle MEB verilerindeki “düzeltilmiş net okullaşma oranı”na bakmak gerekiyor. Buna göre 5 yaş yüzde 83.41, 6-9 yaş yüzde 95.81, 10-13 yaş yüzde 95.40, 14-17 yaş ise yüzde 89.68. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinin yaş grubu nüfusları ele alındığında ise 5 yaş grubunda 1 milyon 323 bin, 6-9 yaş grubunda 5 milyon 303 bin, 10-13 yaş grubunda 5 milyon 128 bin, 14-17 yaş grubunda ise 5 milyon 73 bin kişi bulunuyor. Independent Türkçe’den Lale Elmacıoğlu’nun haberine göre, düzeltilmiş net okullaşma oranları, TÜİK verilerine göre yaş grubu nüfusuyla çarpıldığında okul kaydı olanlar bulunabiliyor. Bu sayı toplamdan çıkarıldığında ise okul kaydı olmayan çocuklara ilişkin yaklaşık bir veri elde etmek mümkün hale geliyor.
Böylelikle 5 yaş 219 bin, 6-9 yaş 222 bin, 10-13 yaş 236 bin ve 14-17 yaş 524 bin olmak üzere okul kaydı bulunmayan toplam çocuk sayısı 1 milyon 201 bine yükseliyor. İstatistiklerde bir diğer dikkat çekici ayrıntı ise geçen sene 14-17 yaş aralığında açık öğretime kayıtlı 1 milyon 585 bin civarında kişi varken, bu sene sayının yaklaşık 1 milyon 738 bine yükselmesi. Okul kaydı bulunmayan 1 milyon 201 bin çocuğa, açık öğretimdeki 1 milyon 738 bin ile mesleki eğitimdeki 401 bin çocuk eklenince, örgün eğitimde olmayanların toplam sayısı 3 milyon 340 bin civarına yükseliyor. MEB raporunu KARAR’a değerlendiren Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, pandemi süreci ve ekonomik krizin her kesimi etkilediğini ancak en olumsuz şekilde etkilenenlerin çocuklar olduğunu söyledi. Kurul, Türkiye’de 8 milyon işsiz, 10 milyon civarında da sosyal yardımlarla yaşamını sürdüren yurttaşların olduğunu ve sayısı milyonlara ulaşan asgari ücretlinin çocukları krizin bedelini acı biçimde yaşadığını kaydetti.
Necla Kurul, şöyle konuştu: “Çalışmak zorunda olan, kardeşine, kardeşlerine bakmak zorunda olan çocuklar, toplumsal cinsiyet rollerine sıkıştırılan kız çocukları, çoklu ezilme ile karşı karşıya olan çocuklar, anadili farklı olan çocuklar, mevsimlik işçilerin çocukları, engelli çocuklar okulun dışında kalan çocuklardır. Eğitim sisteminin dışladığı, yabancılaştığı unutulan çocuklardır bu çocuklar. MEB, bu konuda acilen bir çalışma yapmak durumundadır. İmkanları güçlü olduğu için. Biz de Eğitim-Sen olarak araştıracağız, takipçisi olacağız.”