19 Aralık “Hapishaneler Katliamı”nı Unutma, Unutturma!

dhp

19 Aralık Hapishaneler Katliamı, bilindiği gibi faşist Ecevit koalisyon hükümeti eliyle, Türk devletinin kumandasında 28 hapishaneye yönelik, eş güdümlü ve eş zamanlı olarak gerçekleştirildi.

Devrim ve karşı devrim güçlerinin eşit olmayan koşullarda karşı karşıya geldiği bu saldırıda faşist devlet yüzlerce kurşun, gaz bombası, asker, özel tim, komando, gardiyanlarıyla saldırıya geçerken halkın tutsak devrimci öncüleri çıplak elleri, bilinci ve yürekleriyle “Kahramanlık Haftası”nı yaratan bir direnişle karşı koydular.

Teslim olmayan devrimci feda kuşağının en pırlanta cesur yürekleri, güçlerini yenilmeye mahkûm, çürüyen, karşı devrimci sınıfların harami saltanatından değil; halka, devrime, yoldaşlığa eşsiz bağlılığın Denizlerden, Mahirlerden, İbrahimlerden süzülerek gelen ve kendilerine emanet edilen mirasından devraldılar.

Emperyalistlerin IMF eliyle sömürgeci amaçlarının önünde engel olarak gördüğü, emekçi sınıfların direnme dinamiklerini yok etmek için hapishaneler sorununun çözülmesi gerektiği dayatması, faşist Ecevit eliyle “Hayata Dönüş Operasyonu” adıyla icra edildi.

Devrimci tutsaklar şahsında emekçi sınıfların ve halkın sermaye düzenine karşı direnme ve kazanma umudu, F Tipi hapishanelerinde boğulacak, teslim alınıp yok edilecekti.
Zira direnme ve kazanma umudu; hapishanelerde, sınıf mücadelesinin bu özgün cephesinde, direnişlerin en karanlık dönemlerinde dahi bir meşale gibi dışarıyı aydınlatan önemli bir misyon yüklüyordu hep.

Diyarbakır, Mamak, Metris zindanlarında 12 Eylül faşist diktatörlüğünün dışardaki toplumsal mücadeleyi teslim aldığı, bir tek yaprağın dahi kıpırdamadığı zamanlarda da devrimci tutsakların eşsiz direnişi; güç, moral değerler biriktirip umudu diri tutan bir yerde durmuştu.

19 Aralık Katliamı’nın planını yapan faşist Türk hakim sınıfları, verili durumda sınıf mücadelesinin o kesitinde bir kez daha devrimci tutsaklar şahsında hapishaneler sorununu egemen sınıflar açısından bir hedef haline getirmiş, hedefin kapsam ve önemine göre topyekûn stratejik bir saldırı hazırlığına neden olmuştu. Faşist devlet uşağı Ecevit hükümeti eliyle, bu planı kapsamlı bir saldırı konseptiyle stratejik olarak hazırlanıp 19 Aralık 2000 tarihinde uygulamaya konuldu. Bu stratejik saldırıyı önden görüp hazırlıklarını yapan ve bu saldırıyı “ölüm orucu” ve “süresiz açlık grevi” direnişiyle göğüslemeyi öngören devrimci tutsaklar cephesi hazırlıklarını bu temelde gerçekleştirip konumlandılar.

İki güç, 19 Aralık sabahında saldırı ve direnme zemininde gerçek bir “savaşın” tarafları olarak çarpıştılar. Eşit olmayan güçler temelinde fiziki olarak “yenilmesi” kaçınılmaz olan devrimci tutsaklar; halka, devrime, özgür yarınlara sarsılmaz bağlılıktan beslenen iradeleriyle öldüler, yakıldılar, yaralandılar, F Tipi hücrelere koyuldular ama asla yenilmediler.

Bu direnişe canlarını, kanlarını veren, açlığın dirhem dirhem kemirerek erittiği küçülen bedenlerinde devrime, onun zaferine olan umudu büyüten tutsaklar, tarihi misyonlarını oynayarak sınıf mücadelesinde en pırlanta bir yerde duran “teslim olmayan devrimci feda kuşağı” olmanın görkemli onurunu da yaşadılar. Kanla yazılan tarihin silinemeyeceğinin altın değerindeki gerçeğini, faşist egemen sınıfların ceberut devletine olduğu kadar, onunla “oynaşan”, liberal ahmaklıkla onunla “politik flört” eden, her türden tasfiyeci tövbekar iş birlikçi oportünist ve revizyonist patentli sefillerine de gösterdiler.

Onlar yaşam ve direnme gerekçemiz, zafer teminatı ölümsüz değerlerimiz olarak bizlerin bilincinde, yüreğinde ve ruhunda yaşamaya, yaşatılmaya devam edeceklerdir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

19 Aralık Katliamı’nın 24. yıl dönümünde ölümsüz yoldaşlarımızı, geleceği kazanmaya güdümlü günde bir kez daha anmanın görevlerinden birinin onların öğretici anılarından öğrenmek, bu öğretiyle sınıf mücadelesinin güncel görevlerine daha sıkı sarılmak ve bugün de hapishanelerde bulunan devrimci tutsaklara sahip çıkmak olduğunun altını çiziyor, faşist Türk devletine olan sınıf kinimizi biliyoruz.

  • 19 Aralık Katliamı’nı Unutma, Unutturma!
  • Yaşasın Kahramanlık Haftası’nı Yaratan Ölümsüz Yoldaşlarımız!
  • Kanla Yazılan Tarih Silinmez!

DEMOKRATİK HAKLAR PLATFORMU

Exit mobile version