Emperyalist Savaşlar, Kapitalist Sömürü, Doğanın Talanı, İklim Krizi, Cins Ayrımcılığı, Yoksulluk ve Gelecek Kaygısı Ancak Devrimle Son Bulur!
Tarihsel bir kavşakta bulunuyoruz. Dünya ölçeğindeki gelişmeler, işçi ve emekçiler için ciddi fırsatlarla birlikte tehlikeleri de içinde barındırmaktadır. Daha yaşanılası günler için ezilen ve sömürülen milyarlarca insanda değişim beklentisi birikmiş durumda. Kapitalizmin yıkıcı ve boğucu yönü hiç olmadığı kadar teşhir olmuş vaziyettedir. Dünyanın bir çok yeri savaş meydanına dönmüş, refah toplumu olarak gösterilmeye çalışılan emperyalist metropollerde işçi ve emekçilerin hoşnutsuzlukları büyümektedir. Emek ve sermaye arasındaki çelişkinin uzlaşmaz niteliği bir kez daha teyit edilmektedir.
Ukrayna’ya saldıran Rusya’ya, ABD ve İngiltere öncülüğünde uygulanan ambargolar sonucu enflasyonda yaşanan artış, ekonomik olarak ciddi sorunlar yaratmıştır. İşçi ve emekçilerin alım gücünde ve yaşam standartlarında gerilemeler yaşanmaktadır. Sınıfın üzerindeki artı-değer sömürüsü büyürken, burjuvazi kârını artırırken sınıfın payına daha fazla yoksulluk, daha fazla gelecek kaygısı ve ay sonunu getirme telaşı düşmektedir.
Emperyalistler arası dalaş ve silahlanma yarışı büyümektedir. Kamplaşmalar ve dünya pazarlarını paylaşma arzusu giderek artmaktadır. Emperyalist savaş ve hegemonya mücadelesi farklı ülke işçi ve emekçilerini birbirilerine boğazlatmayı getirecektir. Devler tepişirken çimenler misali ezilmeyi kabul etmiyoruz.
Kadınların, kadın olmaktan kaynaklı yaşadıkları sorunlar azalmak bir yana giderek daha fazla artış göstermektedir. Kadınların mücadelesi büyürken kadın düşmanı politikalarda yaygın bir şekilde uygulama alanı bulmaktadır. İran’daki kadınların özgürlük talebi devlet zorbalığıyla engellenmeye çalışılıyor. Hiçbir zorbalık özgürlük yürüyüşü önünde ebediyen duramaz.
Avrupa işçi sınıfı 2023 1 Mayıs’ını, İngiltere ve Fransa’da milyonları bulan grev ve sokak çatışmaları ile karşılamaktadır. Özellikle Fransa’daki emekçilerin sokak çatışmaları, gelecek dönemin işaret fişeğidir. Fransa sermayesinin siyasal sözcülüğünü yapan Macron hükümetinin, emeklilik reformu adı altındaki saldırılarına, Fransa işçi sınıfı sokakta yanıt vermiştir. Tüm bu yaşananlar, kapitalist sistem var olduğu sürece haklarımızın her an gaspedileceği anlamına gelmektedir. Sosyalist bir sistemle haklarımız ancak ve ancak korunup geliştirilebilir.
İklim krizi ancak kapitalist rekabet, kâr peşinde koşma ve piyasa kaosu sona erdiğinde yok olur. Bunun yerine, insanların ve doğanın ihtiyaçlarını dikkate alan, planlı ve doğayla uyumlu üretim yapan, sosyalist ekonomiye ihtiyacımız vardır.
Türkiye-Kuzey Kürdistan’da sınıf mücadelesi ağır şartlar altında devam etmektedir. Toplumsal yıkım ve faşist saldırganlık doğru orantıda sürmektedir. Milyonların değişim beklentisi ve umudu had safhaya ulaşmıştır. Sömürücü sınıflar arası iktidar kavgasına kaldıraç yapılmak istenen bu beklenti ve umut, burjuva seçimlere kanalize edilmek istenmektedir. Bu umut ve beklentinin devrim mücadelesine akıtılması sınıfın temel gündemi haline getirilirse başarıya ulaşılabilir ancak.
İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta sınıf bilinci ile meydanları zaptedelim. Bizler işçi, köylü, emekçi ezilen milyarlarız. Onlar sömürücü zorbalar ve bir avuçlar. Örgütlenmek ve mücadele etmek dışında bir seçeneğimiz yok. Ya sistemin dişlileri arasında ezileceğiz ya da o dişlileri paramparça edeceğiz.
Eşit İşe Eşit Ücret!
Sendika Haktır, Örgütlenme Suç Değildir!
İnsanca Yaşamak İstiyoruz!
Yaşasın İşçi Sınıfının Kavga Bayramı 1 Mayıs!
Yaşasın Devrim ve Sosyalizm!
Devrimci Demokrasi – Öncü Partizan
27 Nisan 2023